ABD geçen yıl yakıt verimliliğinde rekor artışlar kaydetti ancak hızla yaklaşan son teslim tarihlerini karşılamak için gerekenin hala gerisinde kalıyor. Büyük araçlara olan sevgileri sayesinde Amerikalı otomobil üreticileri, galon benzin başına daha fazla kilometre kat etme konusunda rakiplerinin gerisinde kaldı.
EPA’nın son raporuna göre, 2022 model yılında gerçek dünyadaki yakıt ekonomisi galon başına 26 mil’e yükseldi Otomotiv Trendleri Raporu. Bu, bir önceki yıla göre 0,6 mpg’lik bir artış anlamına geliyor; EPA’ya göre bu, görünüşe göre son dokuz yılda “yakıt ekonomisindeki yıllık iyileşme oranının iki katından fazla”.
Ancak kurum artan ilerlemeyi kutlarken, ABD’nin kendisi için belirlediği yakıt verimliliği standartlarına ulaşmak için hâlâ kat edilmesi gereken uzun bir yol var. 2026 yılına kadar araçların galon başına ortalama 49 mil hıza ulaşması bekleniyor. Ulusal Karayolu Trafik Güvenliği İdaresi (NHTSA) bu kurala son şeklini verdi 2022’de ve bu yılın başlarında önerilen 2027 ile 2032 yılları arasında üretilen otomobiller için daha da yüksek standartlar.
2026 yılına kadar araçların galon başına ortalama 49 mil hıza ulaşması bekleniyor
Bu, ABD’nin istekleri ile bugünkü yakıt verimliliği arasında görünüşte büyük bir uçurum bırakıyor. Neyse ki ilerlemeyi izlemek, bu hedefleri EPA’nın dün raporunda yayınladığı verilerle karşılaştırmak kadar basit değil. Veri açık gerçek dünya EPA’nın değerlendirdiği yakıt ekonomisi, uyma veriler – NHTSA kurallarında kullanılan veriler.
Tahmini gerçek dünya verileri, yol koşullarını ve insanların araç kullanma şeklini daha iyi yansıtan laboratuvar testleri kullanılarak ölçülüyor. Biyolojik Çeşitlilik Merkezi Güvenli İklim Taşımacılığı Kampanyası direktörü Dan Becker’e göre, gerçek dünyadaki yakıt ekonomisine ilişkin rakamlar, resmi uyumluluk verilerinin gösterebileceğinden yaklaşık yüzde 25 daha düşük olma eğiliminde.
Bunu dikkate aldığımızda, otomobil üreticilerinin birkaç yıl içinde 49 mpg’ye ulaşmak istiyorlarsa hâlâ daha fazla ilerleme kaydetmeleri gerekiyor. Bu hedef doğrultusunda yakıt verimliliğinin 2024-2025 model yılları için her yıl yüzde 8 oranında artması bekleniyor.
Tesla dışındaki Amerikan otomobil şirketlerinin, diğer ülkelerdeki markaların gerisinde kaldıklarını göz önünde bulundurarak daha fazla çalışmaları gerekecek. Geçen yıl Ford, General Motors ve Jeep ile Dodge’un ana şirketi Stellantis için ortalama yakıt ekonomisi yaklaşık 21 mpg ile 23 mpg arasında değişiyordu. Listenin başında yer alan ve yaklaşık 29 mpg’ye ulaşan Hyundai ve Honda gibi yabancı otomobil üreticilerinin gerisinde kalıyorlar.
Bu eşitsizliğin arkasında açık suçlular var. Kamyonların ve SUV’ların artan popülaritesi, Amerikan yapımı arabaların yakıt ekonomisini aşağı çekiyor. Bunun daha geniş sağlık ve çevresel sonuçları da var.
Süper boyutlu binek araçlar, küçük arabalara göre daha fazla gaz yakar, bu da aynı zamanda hava kalitesini kötüleştiren ve iklim değişikliğine neden olan daha fazla egzoz borusu kirliliği yarattıkları anlamına gelir. Daha büyük elektrikli araçlar da yolların ve lastiklerin aşınması ve yıpranmasından dolayı daha fazla parçacık kirliliği oluşturdukları için sorunludur.
EPA’nın raporuna göre, neyse ki, yeni araçlardan kaynaklanan gezegeni ısıtan karbondioksit emisyon oranı geçen yıl hâlâ yüzde 3 düşerek rekor düşük bir seviyeye geriledi. Ancak kamyonlar ve SUV’lar bu ilerlemenin bir kısmını azaltmayı başardı.
EPA raporunda, “Sedan/vagonlardan daha düşük yakıt ekonomisine ve daha yüksek CO2 emisyonlarına sahip araç türlerine doğru uzun vadeli eğilim, aksi takdirde her araç türündeki iyileştirmelerden elde edilebilecek olan filo çapındaki faydaların bir kısmını dengeledi” diyor.
Becker, “Amerikan şirketleri aptal ve dar görüşlüydü” diyor. Geleceğin ileri teknoloji araçlarına geçmek yerine, para kazandıkları gaz yutucuları satmaya devam etmeyi tercih ediyorlar.”
Becker, elektrikli araçlar üretmenin yanı sıra şirketlerin diğer yakıt tasarrufu teknolojilerini benimseme konusunda da yavaş davrandığına dikkat çekiyor. Turboşarjlar, örneğin atık ısıyı kullanarak arabaları daha yakıt verimli hale getirebilir. Ancak bu teknoloji, büyük üreticilerin 2022 model yılı araçlarının yalnızca yaklaşık yüzde 37’sinde yer aldı. Lüks otomobil üreticileri, neredeyse tüm BMW araçlarının ve Mercedes’in 2022 filosunun yüzde 90’ının turboşarjlı olmasıyla en yüksek düzeyde benimsenmeye sahip oldu. Stellantis sadece yüzde 13 ile en düşük benimseme oranına sahip oldu.
Becker, konu yakıt verimliliği hedeflerine ulaşmaya geldiğinde “tüm otomobil şirketleri bunu yapabilecek teknolojiye sahip” diyor. “Bu otomobil mekaniğidir, roket bilimi değil.”