Avrupa Uzay Ajansı, Bern Üniversitesi Astronomi Enstitüsü ile ortaklaşa, feshedilmiş uyduların uzaydaki öngörülemeyen yuvarlanmasını anlamak için bir çalışma yürüttü. Bu araştırma, ESA’nın bu uyduları kalabalık yörüngelerden güvenli bir şekilde uzaklaştırmayı amaçlayan Temiz Alan girişimi için hayati önem taşıyor.

ESA ve Bern Üniversitesi feshedilmiş uyduların yuvarlanmasını anlamak ve tahmin etmek için bir çalışma yürüttü. Bu araştırma, yerçekimi ve güneş radyasyonu gibi çeşitli etkileyici faktörleri göz önünde bulundurarak ESA’nın bu uyduları yoğun yörüngelerden çıkarma çabalarını desteklemektedir.

Yerde ölüm, dinginliğe eşittir ama uzayda değil. Terk edilmiş uydular öngörülemeyen şekillerde düşmeye eğilimlidir ve Bern Üniversitesi Astronomi Enstitüsü ile birlikte yürütülen bir ESA projesi bu davranışı daha iyi anlamaya çalışmıştır.

ESA’nın Temiz Alan girişimi, ölü uyduları yoğun trafikli yörüngelerden kaldırmayı planlıyor. Tercih edilen ‘Aktif Enkaz Temizleme’ yöntemi, hedef nesnenin yakalanmasını içerir; bu durumda nesnenin kesin yönelimi ve hareketi hakkında bilgi hayati önem taşır. Dolayısıyla, neredeyse tüm uyduların ve roket gövdelerinin, görevlerinin ömrünün sona ermesinden sonra maruz kaldıkları yuvarlanmayı anlama ihtiyacı açıktır.

Proje, mevcut bir ‘Yörünge İçi Yuvarlanma Analizi’ bilgisayar modelini iyileştirmek için optik, lazer menzil ve radar gözlemlerini birleştirerek, birkaç geçişte tamamen işlevsiz bir uydunun tutum hareketini tanımlamayı, anlamayı ve tahmin etmeyi amaçladı. İki yıllık bir kampanya sırasında 20’den fazla nesne gözlemlendi.

Uydu Ölüm Sarmalı

Kredi: ESA/Bern Üniversitesi

Tedirginlik tetikleyicilerinin uzun listesi, iç manyetik alanların Dünya’nın manyetosferiyle etkileşime girmesiyle oluşan ‘girdap akımlarını’, körelmiş atmosferden gelen sürüklenmeyi, bir nesnenin üstü ile altı arasındaki yerçekimi gradyanlarını, gaz çıkışı ve yakıt sızıntılarını, güneş ışığının zayıf ama sabit itişini içerir. – ‘güneş radyasyonu basıncı’ olarak bilinir – mikrometeoroid ve enkaz çarpmaları, hatta kalan yakıtın çalkalanması.

Çalışmanın bulguları arasında roket gövdeleri ve düşük yörüngelerdeki uyduların çoğunlukla yerçekimi gradyanlarından ve girdap akımlarından etkilendiği, sabit yüksekliklerde ise büyük güneş panellerine sahip uyduların güneş radyasyonu basıncına duyarlı olduğu yer aldı.

Proje, uzay için umut verici teknolojiler geliştiren ESA’nın Genel Destek Teknolojisi Programı aracılığıyla desteklendi.



uzay-2