Paket teslimat alanındaki görevliler genellikle banliyö depolarından sabit günlük rotalara sahiptir. Ancak çoğu koli oldukça hafif olduğundan, bu bir somunu kırmak için biraz çekiç gibidir. Bu nedenle yerel teslimatları “Uber-ise” yapmak mantıklıdır. Aslında Asya’da, sahip olunan büyük depolar yerine mini depoların kullanıldığı ‘varlıksız’ teslimat modeli hızla çoğaldı. Ancak bu model Avrupa’da daha az bulunur.
Böylece, RöleE-ticaret şirketleri için bir dağıtım platformuna sahip olan Berlinm Project A Ventures ve ABD’deki Prologis Ventures liderliğinde 10 milyon dolarlık bir tohum turu topladı.
Relay’in (ilk, orta ve son kilometreleri kapsayan) uçtan uca paket teslimat hizmeti, şehir merkezli ‘pitstop’ları ve kuryeleri kullanıyor, bu da banliyö bölgesindeki depolara ve sınıflandırma merkezlerine kıyasla daha az masrafa sahip olduğu anlamına geliyor.
Şirket, yönlendirme platformunun kuryeleri rotalarla eşleştirdiğini ve Uber’in modelinden farklı olarak teslimatları ve iadeleri tek bir rotada birleştirdiğini söylüyor. Ayrıca müşterilerin ertesi gün hizmet alabileceklerini de söylüyor. Relay, yerel kuryelerin hastalık ve tatil ücretinin yanı sıra diğer yardımlardan da yararlanma hakkına sahip olduğunu söylüyor.
Müşteriler arasında şu anda Birleşik Krallık’taki büyük perakendeciler JD Sports, THG (MyProtein ve Glossybox gibi markalara sahip) ve diğer kurumsal perakendeciler bulunmaktadır. Şu anda Londra’da yayında ve 2024 yılı için Birleşik Krallık çapında kullanıma sunulması planlanıyor.
Relay’in kurucu ortağı ve CEO’su Jonathan Jenssen, “Asya’da teslimat şirketleri özellikle e-ticaret için kurulmuştu; Avrupa ve ABD’de ise tam tersi oldu; teslimat şirketleri internet öncesi bir dünya için kurulmuştu” dedi. Bir deyim. “Relay, hızla gelişen e-ticaret ile eski tarz teslimat arasındaki boşluğu kapatıyor.”
Birleşik Krallık’ta Relay, diğerlerinin yanı sıra Evri, Royal Mail, Yodel ve DPD ile rekabet edecek.