James Webb Uzay Teleskobu’ndan alınan verilere dayanarak, evrenin ilk gökadalarının yaklaşık %90’ında parlak bir şekilde parlayan gazın keşfi gökbilimciler için heyecan verici bir bulgudur: bu tür gökadalar beklenenden daha parlaktır.

James Webb Uzay Teleskobu’nu (JWST) kullanan gökbilimciler, evrenin en eski galaksilerinin neredeyse tamamının, içlerindeki yıldızlardan daha parlak parlayan parlak gaz bulutlarıyla çevrili olduğunu keşfettiler.

Araştırmacılar, Büyük Patlama’dan sadece 500 milyon yıl sonra oluşan bu galaksilerin, var olmaması gereken kadar parlak olduğunu keşfettiler. Tipik olarak bu parlaklık, Samanyolu gibi çok sayıda yıldıza sahip büyük ve daha yeni galaksilerin karakteristik özelliğidir.

MACS0647-JD galaksisinin James Webb Uzay Teleskobu tarafından Büyük Patlama’dan sadece 400 milyon yıl sonra çekilmiş bir görüntüsü. Kaynak: NASA, ESA, CSA ve STScI, APagan (STScI), Digitaleye aracılığıyla Alamy Live News

Bu keşif, galaksi oluşumunun anlaşılmasına ve hatta Büyük Patlama’dan birkaç milyon yıl sonra nadir yıldızların ilk maddeden doğmaya başladığını öne süren standart kozmoloji modeline bile şüphe düşürüyor. Ancak James Webb Uzay Teleskobu ile yapılan gözlemler, erken galaksilerdeki yıldız sayısının beklenenden çok daha fazla olduğunu gösterdi.

Gökbilimciler bu fenomen için olası bir açıklama buldular. Yaklaşık 12 milyar yıllık büyük bir galaksi grubu üzerinde yapılan bir araştırma, bunların yaklaşık %90’ının parlak gazla çevrili olduğunu ortaya çıkardı. Yakındaki yıldızlardan gelen radyasyona maruz kaldığında bu gaz soğudukça yıldız oluşumuna neden oldu; bu da erken galaksilerin parlaklığını açıklayabilir. Bu etkileşimlerin neden olduğu yıldız oluşum aktivitesi, erken galaksilerdeki çok sayıda yıldızın açıklanmasına da yardımcı olabilir.

“Gaz kendi başına ışık yayamaz. Ancak genç büyük yıldızlar tam olarak gazı yeterince harekete geçirecek türden radyasyon yayarlar ve erken galaksiler çok sayıda genç yıldız içeriyordu” dedi Avustralya’daki Curtin Üniversitesi’nden astrofizikçi baş yazar Anshu Gupta.

Parlak gaz bulutları, galaksileri kızılötesi ışıkta gözlemleyen JWST Gelişmiş Derin Galaksi Dışı Araştırması’ndan elde edilen verilerde tespit edildi.

Araştırmacılar, galaksilerin spektrumlarını inceleyerek, genç yıldızların gazı harekete geçirmeye yetecek kadar ışık yaydığını gösteren “aşırı spektral çizgiler” buldular.

Bu spektrumları modern Evrendeki galaksilerin spektrumlarıyla karşılaştıran bilim insanları, vakaların yaklaşık %1’inde benzer özellikler buldu. Genç Evrendeki galaksilerin ve yıldızların incelenmesi, erken galaksilerin özelliklerini ve element oluşum sürecini anlamak için önemlidir: Hidrojen ve helyum dışındaki tüm kimyasal elementler, erken galaksilerin yıldızlarında oluşmuştur.



genel-22