3 Kasım’da Ulusal Doğa Tarihi Müzesi, bilim camiası ve kamu camiası için dönüm noktası niteliğinde bir etkinlik olacak bir sergi sunacak. Serginin odak noktası, OSIRIS-Rex misyonunun bir sonucu olarak Dünya’ya yeni inen asteroit Bennu’nun bir örneği olacak. Göktaşı galerisinde nadir bir örnek sunulacak.
Bu serginin açılışı, çığır açan olaydan, yani Bennu asteroitinin bir örneğini içeren bir kapsülün Dünya’ya düşmesinden sadece 40 gün sonra gerçekleşecek.
Sergilenen Bennu örnekleri, daha geniş bir izleyici kitlesini evrenin gizemleri hakkında düşünmeye teşvik etmek amacıyla Tucson’daki Alfie Norville Mücevher ve Mineral Müzesi’nde ve Houston Uzay Merkezi’nde de sergilenecek.
Bennu’nun örnekleri büyük bilimsel öneme sahiptir. Bilim insanları bunları analiz ederek güneş sisteminin 4,5 milyar yıl önceki oluşumuna ilişkin anlayışımızı derinleştirebilecek ve Dünya’daki yaşamın kökenlerine ışık tutabilecek.
Bennu’nun ilk gözlemleri onun benzersizliğini ortaya çıkardı: Çoğu asteroitten farklı olarak, karbon ve muhtemelen Dünya’da yaşamın ortaya çıkmasına neden olanlara benzer organik moleküller içeriyor.
NASA bilim insanları, daha büyük parçalar halinde ana kabın dışına yerleşen Bennu’nun çok küçük örneklerinde karbon ve su gibi elementlerin varlığını zaten tespit etmişti. Bilim adamları, bu tür asteroitlerin, daha sonra gezegenimizdeki ilk okyanusların oluştuğu Dünya’ya su getirebileceğine inanıyor.
Ulusal Doğa Tarihi Müzesi küratörü Tim McCoy, “Bennu’nun örnekleri bize gezegenimizde yaşamın ortaya çıkmasından önce var olan su ve organik bileşikler hakkında bilgi verebilir” dedi. Ayrıca sergide, bilimsel açıdan önemli olmasına rağmen Dünya’ya getirilen kayalar arasında çok sayıda temsil edilen örneklerin seçildiğini de belirtti.
“Bennu’nun Keşfi: Güneş Sisteminin Geçmişine ve Geleceğine Bakış” sergi fırsatı, uzay araştırmalarında önemli bir anı temsil ediyor ve ziyaretçilerin Evrenimizin ihtişamını ve gizemini deneyimlemelerine olanak tanıyor.