Evrenin sırlarını açığa çıkaran ve tüm dünyada merakla takip edilen James Webb Uzay Teleskobunun mimarlarından Fizik Nobel Ödülü sahibi ve NASA Goddard Uzay Uçuş Merkezi Kıdemli Astrofizikçi Dr. John C. Mather, TÜBİTAK canlı yayınında galaksilere yönelik bulguları paylaştı. Webinarın açılış konuşmalarını Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Yozgatlıgil ve TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal gerçekleştirdi.

“Türkiye’nin teknolojik yetkinliğini arttırabilmek için her türlü bilimsel ve teknolojik çalışmaları destekliyoruz”

Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Yozgatlıgil konuşmasında Dr. Matter’ın böyle bir sunumu paylaşıyor olmasının önemine vurgu yaptı. “Teknolojinin gelişimi bildiğimiz üzere güçlü ve planlı makro ekonomik politikalar ve yapısal reformlar ile mümkündür. Bugünün dünyasında teknolojik gelişmeleri, kalkınmayı en iyi şekilde takip eden ülkeler bunları politikalarına eklerler ve ancak bu şekilde küresel ekonomi içerisinde önemli bir rol edinirler. Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzüncü yılında bizim en büyük önceliğimizde ülkemizin bağımsızlığını her alanda arttırmak ve sosyal refahını da geliştirmektedir.” diyen Yozgatlıgil, “Bu bağlamda biz politikalarımızı şu farkındalıkla ilerletiyoruz: Sanayi ve teknoloji alanındaki ilerlemeler ülkelerin geleceğini, bekasını önemli şekilde etkileyecektir ve Türkiye’nin teknolojik yetkinliğini arttırabilmek için biz her türlü bilimsel ve teknolojik çalışmalarla destekliyoruz.” ifadelerini kullandı.

Yozgatlıgil, “Milli Teknoloji Hamlesi Türkiye’nin ekonomik ve teknolojik bağımsızlığını sağlayacak önemli bir çalışmadır ve bizim yeteneklerimizi tasarlamak, üretmek için önemli bir araçtır. Bunu kavramsal bir çerçevede gerçekleştiriyoruz. Biz yüzüncü yıl dönümünde Türkiye’nin yeni bir yüzyıla başladığının farkındayız. Bu bağlamda gerekli olan her alanda beş bileşen altında çalışmalarımızı gerçekleştiriyoruz. Dijital teknoloji, girişimcilik, insan sermayesi, altyapı ve teknolojik ilerleme. Yani aslında büyük teknoloji temelli bir altyapıyı, yüksek teknoloji hedeflerini, Milli Uzay Programı, Ulusal Yapay Zeka Stratejisiyle destekliyoruz. Biz teknolojik farkındalığı tematik başlıklar altında büyük etkinliklerle destekliyoruz. TEKNOFEST, gökyüzü gözlem etkinlikleri gibi etkinliklerle destekliyoruz.” diye konuştu.

“Her yeni görüntü ile evrenimiz hakkında daha fazla bilgi sahibi oluyoruz”

Prof. Dr. Hasan Mandal konuşmasında “Uzayın gizemleri ve keşfedilmemiş gerçekleri çağlar boyunca insanlığın ilgisini çekmiştir. James Webb Uzay Teleskobu’nun yüksek çözünürlüklü ve yüksek hassasiyetli araçları bu gizemlerin daha iyi anlaşılmasını sağlıyor. İlk yıldızların gözlemlenmesini, ilk galaksilerin oluşumunu ve ayrıntılı atmosferik karakterizasyonu sağlayan görüntüleri birçok cevap veriyor ve yeni sorulara kapı açıyor.” değerlendirmelerinde bulundu.

James Webb Uzay Teleskobu’nun en yeni görüntüleri ile Jüpiter’in atmosferinde daha önce hiç görülmemiş yeni bir özellik keşfedildiğini hatırlatan Mandal, “Görüntüler artık bilim insanlarının Jüpiter’in rüzgarlarının yükseklikle birlikte ne kadar hızlı değiştiğini ölçmelerine olanak sağlıyor. Her yeni görüntü ile evrenimiz hakkında daha fazla bilgi sahibi oluyoruz.” dedi. Prof. Dr. Mandal, Dr. John C. Mather’ı tanıttı: “James Webb Uzay Teleskobu’nun bilimsel beyni Dr. John C. Mather, NASA’nın Goddard Uzay Uçuş Merkezi’ndeki Gözlemsel Kozmoloji Laboratuvarı’nda Devlet Memuru ve Kıdemli Astrofizikçi olarak görev yapmaktadır. James Webb Uzay Teleskobu’nun uzayda daha uzaklara ve zamanda daha geriye bakmasını sağlayarak Hubble Uzay Teleskobu’nun bilimsel keşiflerini genişletmiştir. Gençliğinde teorik fizikçi ve Nobel Fizik Ödülü sahibi Richard Feynman’ı örnek alarak ondan ilham almış, kuantum elektrodinamiği gibi alanlara da ilgi duymuştur. Bu ilgisine rağmen, Berkeley’deki Kaliforniya Üniversitesi’nde fizik doktorası yapması onu Büyük Patlama gözlemlerine yöneltti. O zamanlar kimse doktora tezinin daha sonra Kozmik Arkaplan Kaşifi (COBE) uydusuna ilham vereceğini ve Dr. John C. Mather’a Nobel Fizik Ödülü kazandıracağını bilmiyordu.” ifadelerini kullandı.

“Gençlerimiz uzay bilimine duyduğu büyük heyecanı paylaşma fırsatı bulacak”

Mather’ın Kozmik Arkaplan Kaşifi (COBE) görevinin baş bilim insanı olduğuna işaret eden Mandal,  “Ekip, kozmik mikrodalga arkaplan radyasyonunun bir kara cisim spektrumuna sahip olduğunu göstererek genişleyen evren kavramını büyük bir doğrulukla teyit etti. Teorik fizikçi ve kozmolog Steven Hawking, ısı radyasyonundaki sıcak ve soğuk nokta ölçümlerinin tüm zamanların olmasa bile yüzyılın en büyük bilimsel keşfi olduğunu belirtti. Dr. John C. Mather daha sonra 1995-2023 yılları arasında James Webb Uzay Teleskobu’nun Kıdemli Proje Bilimcisi olarak görev yaptı ve bilim ekibini doğrudan yönetti.” diye konuştu.

Dr. John C. Mather’ın Kaliforniya Üniversitesi’nden George F. Smoot ile birlikte Büyük Patlama’dan gelen ısı radyasyonunu ölçmek için COBE uydusu üzerindeki çalışmaları nedeniyle 2006 Nobel Fizik Ödülüne layık görüldüğünün altını çizen Mandal, “Nobel Ödülü sahibi konuk konuşmacımız sayesinde gençlerimiz ve halkımız onun uzay bilimine duyduğu büyük heyecanı paylaşma fırsatı buldu.” vurgusu yaptı.

“Uzay bilincinin artırılması, beşeri sermayenin geliştirilmesi ve Bilim Misyonu, Türkiye Milli Uzay Programının da önemli ayaklarıdır.” diyen Mandal, “Halka açık olan bu toplantılarda önde gelen uluslararası bilim insanları ile halkımızı bir araya getiriyoruz. Böyle toplantılar bizim için önemli. Bu webinar da Milli Uzay Programının elbette bir parçası, aynı amaca hizmet ediyor. Astrofiziğe olan ilgiyi artırmayı hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı. 

“En önemli sermaye insan”

Kapanışta da TÜBİTAK’ın uzay çalışmalarına değinen Mandal, uydu çalışmalarından bahsederek Türkiye’nin yerli ve mili ilk haberleşme uydusunun gelecek yıl uzaya fırlatılacağını hatırlattı.

Ay görevinin önemine vurgu yapan Mandal, “Aya iniş yapacağız, bunun için kendi aracımızı da yapıyoruz” dedi.

“En önemli sermaye insan” vurgusu yapan Mandal, “Gelen soru sayısından ve soruların kalitesinden bu alana ne kadar önem verildiğini anlamışsınızdır. Gençlerimiz çok ilgili.” dedi.

TEKNOFEST’in öneminden bahseden Mandal, 2018 yılından bu yana TEKNOFEST’lere her geçen yıl katılımın arttığını vurgulayarak “Bu bizi gücümüzü ve motivasyonumuzu ve gençlere karşı sorumluluğumuzu gösteriyor. Sizin katılımınız ve katkılar bizim için oldukça kıymetli. “ ifadeleriyle Mather’a teşekkür etti.

“James Web uzay teleskobunda 20 bin mühendisin emeği var”

Astrofizikçi Dr. John C. Mather sunumunda heyecanlı olduğunu vurguladı ve “Kızıl ötesi ışığı tespit eden teleskoba ihtiyacımız vardı ve James Web uzay teleskopu ile hazine sandığını açmaya karar verdik” dedi. Mather, teleskopun tamamlanmasında 20 bin mühendisin emeği olduğuna vurgu yaptı.

“Bu teleskop dünyadaki tüm bilim insanları tarafından kullanılabilir” diyen Mather, teleskopun parçalarını tanıttı ve uzayda nasıl çalıştığını anlattı.

Dr. John C. Mather “Biz fotoğraflar çekiyoruz ve anlamlarını çıkarmaya çalışıyoruz, böylece size hikayeler anlatabiliyoruz. Umuyoruz ki bu anlattığımız hikayelerden bazıları doğrudur.” ifadelerini kullandı.

Evrenin genişlemesinden bahseden Mather, tarihsel anlamda teknolojinin gelişmesiyle Mars’ta hayat olmaması gibi bazı gerçeklerin de gün yüzüne çıktığına değindi. NASA’nın kuruluşunu anlatan ve insanların Aya neden gitmek istediklerini kaydeden Mather, tarihsel olarak uzaya olan ilginin ne yönde geliştiğini ve uzay araştırmalarının nasıl önemli hale geldiğini anlattı.

“Bir sonraki adım içinde hayat olan bir gezegen aramak”

Uzaydaki hesapları nasıl yaptıklarını da açıklayan Mather bunu James Web teleskobundan görsellerle destekledi.  Evrenin nasıl oluştuğunu da anlatan Mather, kuantumun önemine vurgu yaptı. “Teleskopun 5 yıllık ömrü olmasını planlıyorduk ama şu an 20 yıllık ömrü olabileceğinin de farkına vardık” diyen Mather, teleskoptan görüntü alma aşamalarını anlattı. Uzak galaksileri nasıl görüntülediklerini de kaydeden Mather “Yer çekimi olan yerlerde ışık bükülmesi olduğunu biliyoruz, eğer bu bilgi doğruysa buna göre araştırmalarımıza yön vereceğiz.” dedi.

Gezegenleri incelediklerini anlatan Mather, gezegenlerin etkileyici görsellerini de paylaştı. Gezegenlerdeki kimyasallardan da bahsetti. Mather bir sonraki adımın içinde hayat olan bir gezegen aramak olduğunu açıkladı.  Zaman zaman bazı deneyler yaptıklarını ve asterodilerin hareketlerini gözlemlediklerini kaydeden Mather, dünyayı tehlikelerden korumak için de bu gözlemlerin önemli olduğuna işaret etti. 

Mather sunumunun ardından soruları yanıtladı. Webinara ilgi büyüktü. Yüzlerce gökbilim meraklısı hem Zoom üzerinden hem de Youtube kanalından webinarı takip etti. Webinarın moderatörlüğünü TÜBİTAK’tan Doç. Dr. Şiir Kılkış gerçekleştirdi.

Dr. John C. Mather kimdir?

James Webb Uzay Teleskobunun mimarlarından Fizik Nobel Ödülü sahibi ve NASA Goddard Uzay Uçuş Merkezi Kıdemli Astrofizikçi Dr. John C. Mather 1995 ve 2023 yılları arasında James Webb Uzay Teleskobu kapsamında Kıdemli Proje Bilim İnsanı olarak görev alarak bilim ekibine liderlik etti.

Mather’ın COBE uydusu ile kozmik mikrodalga arka plan radyasyonunun kara cisim formu ve anizotropisi keşfedilmesi, Büyük Patlamadan gelen ısı radyasyonunun ölçülmesi sağlandı. COBE uydusu ile elde edilen bilimsel gelişmelerden ötürü 2006 yılında Fizik alanında verilen Nobel Ödülüne Kaliforniya Üniversitesi’nden George F. Smoot ile birlikte layık görüldü. Genişleyen evren kavramını doğrulayacak şekilde kozmik mikrodalga arka plan ışınımının 50 ppm düzeyinde bir kara cisim spektrumuna sahip olduğunu gösterdi. Bu kapsamda yüzyılın en büyük bilimsel keşifleri arasında olduğu değerlendirilen ısı radyasyonundaki sıcak ve soğuk noktaların ölçülmesini sağladı.

Webinar’ı TÜBİTAK Youtube kanalından yeniden izleyebilirsiniz: https://www.youtube.com/watch?v=KZacXI9U9MA

 



kaynak: tubitak.gov.tr