Gökbilimciler felaketin sonrasını görüntüledi: iki dev buzlu gezegen çarpıştı, birbirini yok etti ve çörek şeklinde, kırmızı-sıcak bir bulut oluşturdu. Bu, gezegensel bir çarpışmanın sonuçlarına ilişkin ilk gözlemdi.
Gözlemler yalnızca yıkıcı gezegenler arası çarpışmalara değil, hatta belki de bunların yeni gezegenlerin oluşumuna nasıl yol açabileceğine de ışık tutabilir.
Gökbilimciler bu olayı ilk kez 2021 yılında ASASSN-21qj yıldızının görünür ışığının tekrar tekrar engellendiğini fark ettiklerinde fark ettiler. Bunun yıldızın parlaklığındaki ilk değişim olmadığı ortaya çıktı; önceki gözlemlerin analizi, parlaklıktaki azalmadan üç yıl önce ASASSN-21qj’nin kızılötesi spektrumdaki parlaklığını aslında iki katına çıkardığını gösterdi.
Bu şu soruyu gündeme getirdi: Bir yıldız nasıl bir spektrumda daha parlak görünürken diğerinde sönük görünebilir?
“Bir dizi olası fikre baktık. Elimizdeki tüm verilere uyan tek şey, iki dev buzlu gezegenin çarpışmasıydı,” diyor çalışmanın ortak yazarı, Hollanda’daki Leiden Üniversitesi’nden gökbilimci Matthew Kenworthy.
Teoriye göre bu buz devleri, Dünya’nın kütlesinin 17 katı olan Neptün’ün büyüklüğünde olacaktır. İki gezegen çarpıştığında birbirlerini neredeyse felç ettiler ve aşırı sıcak enkazdan oluşan halka şeklinde bir bulut oluşturdular. Bu bulutun yaklaşık 1.300 Fahrenheit derece olduğu tahmin edilen sıcaklığı, kızılötesindeki parlaklıktaki artışı açıklıyor.
Daha sonra, yeni oluşan halka ASASSN-21qj’nin yörüngesinde dönmeye devam ederken yıldız ile Dünya arasından geçerek gökbilimciler için ışığı engelledi. Bu ilginç bir açıklama ama tam değil. Gökbilimciler hâlâ gezegen çarpışmasını neyin tetiklediğini bilmiyorlar.
Her ne kadar mevcut verilere göre gezegen çarpışması en muhtemel olasılık gibi görünse de oldukça nadir görülen bir olaydır. Tahmini yaşı 300 milyon yıl olan yıldız sistemi, bu tür çarpışmaların hala meydana gelemeyeceği kadar olgunlaşmış olmalı.
Daha fazla gözlem, çarpışmanın gerçekleştiğini doğrulamaya yardımcı olacaktır, ancak daha da heyecan verici olan şey, gökbilimcilerin sonunda bu buluttan yeni gezegenlerin ve ayların doğabileceğine inanmalarıdır.
“Benim tahminim, beş ila on yıl içinde toz bulutundan yansıyan sistemden ek ışık emisyonu görmeye başlayacağımız yönünde. Eğer bu gerçekleşmezse, bu başka bir şeyin olduğu anlamına gelir” dedi Kenworthy.