Genel Müfettiş Ofisi (NASA OIG), NASA’nın gelecekteki Uzay Fırlatma Sistemi fırlatmalarını satın alma planlarının muhtemelen beklenen maliyet tasarrufuyla sonuçlanmayacağı sonucuna vardı ve NASA’nın alternatif fırlatma araçlarına açık kalmasını tavsiye etti.

Raporda, ajansın, NASA’nın bir hizmet sözleşmesine geçerken duyurduğu SLS fırlatma maliyetlerinde öngörülen %50 azalmanın “son derece gerçekçi olmadığı” ve roketin maliyetinin yakın gelecekte muhtemelen 2 milyar doların üzerinde kalacağı sonucuna vardığı belirtildi.


Kaynak: NASA

Temmuz 2022’de NASA, 2020’lerin sonlarında Artemis 5 ile başlayan görevler için Keşif Üretim ve Operasyon Sözleşmesi (EPOC) adı verilen bir hizmet sözleşmesine geçme niyetini duyurdu. Sözleşme, Deep Space Transport’a ve roket elemanlarının ana yüklenicileri olan Boeing ile Northrop Grumman arasındaki ortak girişime verilecek.

NASA daha önce bir EPOC sözleşmesine geçerek “mevcut piyasa maliyetlerinde %50 veya daha fazla önemli tasarruf” elde etmeyi planladığını belirtmişti. Ek olarak, Artemis ay programıyla ilgisi olmayan görevlerde SLS’nin kullanılması olasılığının da önünü açacak.

Raporda Genel Müfettişlik Ofisi, SLS lansmanları için hem maliyetleri düşürmenin hem de ek müşteri çekmenin mantıksız olduğu sonucuna vardı. Rapora göre Artemis 4’ten itibaren kullanılmaya başlanacak olan SLS’nin Block 1B versiyonunun piyasaya sürülmesi başlangıçta 2,5 milyar dolara mal olacak. EPOC kapsamında maliyetin %50 oranında azaltılması, SLS’nin maliyetinin lansman başına 1,25 milyar dolara düşeceği anlamına geliyor.

NASA yetkilileri, %50 maliyet azaltma hedefinin “gerçek analizlerle desteklenmeyen bir rüya” olduğunu kabul etti ve ajans, bu hedefin ulaşılabilirliği konusunda şüphelerini dile getirdi.

Boeing, EPOC kapsamında %50 maliyet azaltımının ulaşılabilir bir hedef olduğuna inansa da denetimlerimiz bu hedefin gerçekçi olmadığı sonucuna varıyor

Şüphecilik, SLS için orta aşama montajı ve RS-25 motor üretiminin yeniden başlatılması gibi beklenen tasarrufların altında kalan, devam eden maliyet düşürme çabalarına ilişkin tahminlerden kaynaklanıyor. Raporda ayrıca rekabet eksikliğinin NASA’nın maliyet düşürme konusunda pazarlık yapmasını zorlaştıracağı da ortaya çıktı.

Mevcut sözleşmeler ve kullanılabilirlik programlarına ilişkin değerlendirmesine dayanarak Ofis, EPOC sözleşmesi kapsamındaki ilk 10 fırlatma için SLS’nin maliyetinin fırlatma başına 2 milyar doların üzerinde kalacağı sonucuna vardı. Ayrıca, EPOC için değişken maliyetli sözleşmelere kıyasla sabit fiyatlı sözleşmelerle tasarruf boyutunun artabileceği de belirtiliyor.

Maliyet düşürme stratejisinin bir kısmı, lansman sıklığını artırmak ve lansman başına maliyetleri azaltmak için SLS’ye ek müşteriler çekmektir. Ancak rapor, SLS fırlatması için Pentagon da dahil olmak üzere başka müşteriler bulma girişimlerinin başarısız olduğunu ve potansiyel müşterilerin Blue Origin, SpaceX ve ULA tarafından geliştirilen mevcut veya yeni roketleri tercih ettiğini belirtiyor.

Ajans, SLS’nin şu anda Orion uzay aracını fırlatabilecek tek fırlatma aracı olduğunu ancak bunun gelecekte değişebileceğini belirtiyor.

Önümüzdeki 3-5 yıl içinde başka ticari alternatifler de ortaya çıkabilir. Bizim görüşümüze göre NASA, ağır yük uzay sistemlerinin ticari gelişimini izlemeye devam etmeli ve ajansın iddialı uzay hedeflerini desteklemeye yönelik uzun vadeli planlarının bir parçası olarak bu seçenekleri değerlendirmenin finansal ve stratejik açıdan mantıklı olup olmadığı konusunda bir tartışma başlatmalıdır.

Genel Müfettiş Ofisi’nin raporu, NASA’nın Artemis ay programının önemli bir unsuru olan SLS’nin maliyetini aylardır eleştiren ikinci rapordu. 7 Eylül tarihli Hükümet Sorumluluk Ofisi raporu, mevcut sözleşmeler kapsamında bu maliyetlerin arttığı bir dönemde, SLS’nin maliyeti konusunda şeffaflık eksikliği nedeniyle NASA’yı eleştirdi.

Hükümet Sorumluluk Ofisi raporunda, “Üst düzey kurum yetkilileri bize, mevcut maliyet seviyelerinde SLS programının karşılanamaz olduğunu ve Artemis misyonları için NASA’ya sunulacak bütçeyi aştığını bildirdi” dedi.



genel-22