WeChat’te birkaç hafta boyunca yer alan Çin Devlet Güvenlik Bakanlığı, 20 Eylül’de yayınlanan bir metinde ABD’yi büyük bir operasyon yürütmekle suçladı …
WeChat’te birkaç hafta boyunca yer alan Çin Devlet Güvenlik Bakanlığı, 20 Eylül’de yayınlanan bir metinde ABD’yi Çin’de ve dünya çapında geniş bir siber casusluk operasyonu yürütmekle suçladı. Washington tarafından düzenli olarak bu tür olayların arkasında olmakla suçlanan Pekin, karşılığında Amerika’nın eylemlerine dikkat çekme fırsatını değerlendirdi.
Bu sefer Çin suçlamanın yanında
Çin Ulusal Bilgisayar Virüsü Acil Müdahale Merkezi tarafından Çin’deki Kuzeybatı Politeknik Üniversitesi ağında “İkinci Tarih” adı verilen Amerikan casus yazılımının izlerinin bulunduğu bildirildi. Yerel basına göre bu bir açıklama değil: olay bir yıl önce zaten ortaya çıkmıştı.
Yenilik, saldırının atfedilmesinde ve önceliğinde yatmaktadır. Siber casusluk operasyonunun 2009 yılında Huawei sunucuları üzerinden başladığı söyleniyor. Kötü amaçlı yazılımın teknik özelliklerine girmeden, ağ cihazlarını etkileyebilir, izleyebilir, verileri ele geçirebilir ve yeni enfeksiyonlar için gelişmiş bir temel görevi görebilir.
Yine de Çin basın bültenine göre Çin’de ve dünyanın başka yerlerinde binlerce cihaz etkilendi. Washington’un neredeyse tüm yakın müttefikleri olan Almanya, Japonya, Güney Kore, Hindistan, Tayvan endişe duyacaktır. Devlet Güvenlik Bakanlığı, Ulusal Güvenlik Teşkilatı’nın (NSA) ve daha spesifik olarak “Bilgisayar Ağı Operasyonları” bölümünün doğrudan sorumluluğuna işaret etti. Bilgi sistemlerine ilişkin istihbarattan sorumlu olan ikincisi, Edward Snowden’ın 2013 yılındaki ifşaatları sayesinde gelecek kuşaklara girdi. O zamanlar Özel Erişim Operasyonları Ofisi (TAO) olarak adlandırılıyordu. Birim, Marsilya ile Singapur arasındaki Sea-Me-We-4 denizaltı kablosunun arkasındaki konsorsiyumu hacklemekle suçlanmıştı.
“O ben değilim, o sensin”
Çin bakanlığının WeChat’te hatırlamayı ihmal etmediği bir geçmiş. İddianame niteliğindeki uzun bir metinde kurum, siber uzayda özellikle Çin’e karşı Amerikan aktivizmine dikkat çekti. ABD Siber Komutanlığını suçluyorlar” “İleriye doğru avlanma” ve aktif savunma kisvesi altında siber saldırılar gerçekleştiren ve diğer ülkelerden sırları çalan seferi bir güç olmak “. Amerikan ordusunun bu kolunun 2018’den beri aynı zamanda NSA’nın da yöneticisi olan General Paul Nakasone tarafından yönetildiğini unutmayın.
Çin, ikiyüzlülük olarak algıladığı şeye dolaylı olarak ama çok da kurnazca olmayan bir şekilde saldırıyor. Washington (bu durumda yalnız değil) düzenli olarak Orta Krallık’ı dünyadaki ana siber casusluk tehdidi olarak tanımlıyor.
Huawei’nin bu olaya müdahil olması Pekin’in söylemini güçlendiriyor. Başından beri Çin-Amerikan gerilimlerinin merkezinde yer alan şirket, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa’da ulusal güvenliğe yönelik bir tehdit olarak görülüyor. 5G altyapısındaki hakimiyeti, Çin servisleri tarafından casusluk riski olarak sunuluyor.
Onların Shenzhen merkezli gruba ve özellikle de Halk Kurtuluş Ordusu’nun (PLA) eski bir üyesi olan kurucusu Ren Zhengfei’ye yakın oldukları biliniyor. Tam bir ayna etkisi yaratacak şekilde Devlet Güvenlik Bakanlığı, Amerikan Teknoloji devlerinin hizmetlerinde arka kapıların varlığına dair şüpheleri artırıyor.