Ay ve Güneş’le yetinmeyen ISRO, Venüs’e de bir görev hazırlığında. Shukrayaan-1 tamamen Venüs’ün çevresine, onun yoğun atmosferine nüfuz edecek ve gezegeni daha önce hiç yapılmamış bir şekilde inceleyecek kadar güçlü bir yörünge aracı yerleştirmekle ilgilidir.
Mangalyaan ve Chandrayaan misyonlarının başarıları, Hindistan Uzay Araştırma Örgütü’nü (ISRO) geleceğe yönelik daha iddialı çabalar tasarlamaya yöneltti. Başarılı ve çığır açan Chandrayaan 3 misyonuna güvenen ISRO, artık gözünü güneş sistemimizdeki en düşman yerlerden ikisi olan Güneş ve Venüs’e dikmiş durumda.
Şu anda ISRO, Venüs’ün yörüngesine girecek bir uzay aracı hazırlama sürecindedir. Görev ve yörünge aracına Shukrayaan-1 adı verildi.
Birincil amaç, bu güneş sisteminin en kavurucu gezegeninin yüzeyinin altındaki derinliklere dalmaktır. Ek olarak amaç, Venüs’ü saran sülfürik asit bulutlarının perdesi altında gizlenen esrarengiz olguyu ortaya çıkarmaktır.
İlgili Makaleler
Hindistan’ın ilk uzay merkezli Güneş gözlemevi Aditya-L1 fırlatılmaya hazırlanıyor ve Ağustos sonunda yola çıkacak
Birlik Bakanı Rajeev Chandrasekhar, “Yakında Ay’ın yüzeyini inceleyeceğiz” dedi
2024’te hizmete girecek
Bu uzay aracının hedef fırlatma aralığı Aralık 2024 olarak belirlendi. Sonraki yörünge ayarlamaları ise bir sonraki yıl için planlanıyor.
Bu dönemde, Dünya ve Venüs’ün göreceli hizalanması, uzay aracının minimum yakıt kullanımıyla komşu gezegenimizin yörüngesine yerleştirilmesine olanak tanıyacak.
Bu nitelikteki bir sonraki uygun fırlatma fırsatı 2031 yılına kadar ortaya çıkmayacak.
Misyonun ana odak noktası üç önemli alanı incelemektir. Araştırmacılar ilk olarak gezegenin yüzeyinin katmanlarını ve altındakileri ve ayrıca dış görünüşünü şekillendiren süreçleri inceleyecekler. İkincisi, havadaki kimyasallar, atmosferin nasıl hareket ettiği ve neden değiştiği hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorlar. Son olarak, Güneş’ten gelen enerjinin Venüs’e nasıl ulaştığı ve gezegenin etrafındaki yüklü parçacık katmanını nasıl etkilediğiyle de ilgileniyorlar. Bütün bunlar Venüs’ün havasının ve çevresinin yapısını ve davranışını anlamalarına yardımcı olacak.
Nihai tasarımına bağlı olarak yörünge aracı, 500 watt’lık mevcut bir güç kaynağına sahipken, yaklaşık 100 kg ağırlığındaki bilimsel yükü taşımaya hazır.
Görev nasıl planlandı?
İlk aşamada yörünge aracı, Venüs çevresinde 500 km uzaklıkta bir periapsis (Venüs’e en yakın nokta) ve 60.000 km uzaklıkta bir apoapsis (Venüs’ten en uzak nokta) içeren eliptik bir yörüngeye sahip olacak.
Uydunun fırlatılmasının GSLV Mk II roketiyle gerçekleştirilmesi planlanıyor.
İsveç aynı zamanda Hindistan’ın yaklaşmakta olan Venüs yörünge misyonuna da aktif olarak katılıyor ve gezegenin incelenmesinde hayati önem taşıyacak bir dizi bilimsel araca katkıda bulunuyor.
Hindistan küresel bir çabaya öncülük ediyor
Uzay Fiziği Enstitüsü IRF, bir uydu cihazı olan Venüs Nötr Analiz Cihazını (VNA) sağlayacak. Bu aparat, Güneş tarafından yayılan yüklü parçacıklar ile Venüs’ün atmosferi ve eksosferi arasındaki etkileşimleri araştırmak için tasarlanmıştır.
Misyonun önemi öncü doğasında yatmaktadır. Bugüne kadar Venüs’ün alt yüzeyine ilişkin hiçbir gözlem yapılmadı. Bu görevin bir parçası olarak, Venüs’ün alt yüzeyinin birkaç yüz metre derinliğe kadar nüfuz etmesini sağlayacak bir yüzey altı radarı ilk kez konuşlandırılacak.
Ayrıca misyon, kızılötesi, morötesi ve milimetre altı dalga boylarını kullanarak Venüs’ün atmosferini incelemeyi amaçlayan bir cihazı da içerecek. Bu çok yönlü keşif, Dünya benzeri gezegenlerin evrimsel yörüngelerine ve onları şekillendiren atmosferik koşullara dair içgörüler vaat ediyor.
Venüs’ü incelemek neden zordur ve Shukrayaan’ın karşılaşacağı zorluklar nelerdir?
Shukrayaan misyonu gerçekten çok zorlu zorluklarla karşılaşacak. Venüs’ün yoğun atmosferinde gezinmek ve Venüs’teki değişken ve oldukça şiddetli yüzey aktivitesiyle uğraşmak, Mars’a yapılan gibi görevlerle karşılaştırıldığında çok daha zorlu bir görev sunuyor.
Venüs’ü anlamlı bir şekilde incelemek için Shukrayaan’ın, atmosferinin derinliklerine inebilecek, onu kesebilecek araçlara ihtiyacı olacak. Bu, Venüs’ün yüzeyini gizleyen kalın bulutlara etkili bir şekilde nüfuz edebilecek yüksek çözünürlüklü kameraların ve sensörlerin kullanılmasını gerektiriyor.