Yapay zekanın yaşama ve çalışma şeklimizde devrim yaratacak bir oyun değiştirici olduğu konusunda herkes hemfikir. İyi ya da kötü, dünya bölünmüş durumda. Ai’nin bir olabileceğine inanan felaketçiler insanlık için riskhatta yok olma tehlikesine bile yol açıyor. Ve yapay zekanın teknolojik bilgimizi geliştirmek ve genişletmek için bir fırsat olduğuna inanan iyimserler. Bunların arasında Bill Gates de var blogundaki bir yazıda bir süre önce geliştiricilere bir çağrıda bulunarak genel iyimser bakış açısını netleştirdi: “İşinizi güvenli ve sorumlu bir şekilde yapın, her şey yoluna girecek”.
Bugünden itibaren iyimserleri desteklemek için, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) yeni bir çalışması da var; buna göre, üretken yapay zekanın, bazı görevleri tamamen değiştirmek yerine otomatik hale getirerek işleri yok etmek yerine artırma olasılığının daha yüksek olduğu belirtiliyor. Birleşmiş Milletler ajansının araştırmasına göre, Üretken Yapay Zeka ve İşler: İşlerin niceliği ve kalitesi üzerindeki potansiyel etkilerin küresel bir analizi; çoğu iş ve endüstriyel sektör yalnızca kısmen otomasyona maruzdur ve GPT ve Bard gibi üretken yapay zekanın yerini almak yerine entegre edilme olasılıkları daha yüksektir. Bu nedenle, bu teknolojinin etkisi muhtemelen işlerin yok edilmesi değil, işlerin kalitesinde, özellikle de işin yoğunluğunda ve özerkliğinde potansiyel değişiklikler olacaktır.
Büro işleri ve kadın işgücü en çok risk altında
Rapora göre, büro işleri ve idari işlerin teknolojiye en fazla maruz kalan kategori olduğu, işlerin neredeyse dörtte birinin yüksek derecede maruz kaldığı ve işlerin yarısından fazlasının orta düzeyde maruz kaldığı kabul edildi. Yöneticiler, profesyoneller ve teknisyenler de dahil olmak üzere diğer meslek gruplarında işlerin yalnızca küçük bir kısmı yüksek oranda açığa çıktı.
Çalışma aynı zamanda üretken yapay zekanın potansiyel etkilerinin erkekler ve kadınlar için önemli ölçüde farklılık göstereceğini ve kadın istihdamının otomasyondan etkilenme potansiyelinin iki katından fazla olduğunu ortaya koyuyor. Bunun nedeni, özellikle yüksek ve orta gelirli ülkelerde kadınların ofis işlerinde aşırı temsil edilmesidir. Ayrıca, ülkeler ekonomik olarak geliştikçe ofis işleri geleneksel olarak kadın istihdamının önemli bir kaynağı olmuşsa, yapay zekanın bir sonucu olarak bazı ofis işlerinin düşük gelirli ülkelerde hiç ortaya çıkmaması olabileceğini de ekliyor.
Gelişmekte olan ülkeler için de fırsatlar var
Küresel bir erişime sahip olan çalışma, mevcut ekonomik yapılara ve mevcut teknolojik boşluklara bağlı olarak farklı kalkınma seviyelerindeki ülkeler üzerindeki etkilerde önemli farklılıklar olduğunu belgeliyor. Yüksek gelirli ülkelerdeki toplam istihdamın %5,5’inin potansiyel olarak teknolojinin otomasyon etkilerine maruz kaldığı, düşük gelirli ülkelerde ise otomasyon riskinin istihdamın yalnızca yaklaşık %0,4’ünü etkilediği ortaya çıktı. Öte yandan büyüme potansiyelinin ülkeler arasında neredeyse eşit olması, doğru politikalar uygulandığında bu yeni teknolojik dönüşüm dalgasının gelişmekte olan ülkelere büyük faydalar sağlayabileceğini gösteriyor.
Sorumlu gelişim çağrısı
Birlikte Bill Gates geliştiricilere bir çağrıydı, ILO çalışması aynı zamanda politikaya bir yansıma ve çağrıyla da bitiyor. “Üretken yapay zekanın sosyo-ekonomik etkileri büyük ölçüde dağıtımının nasıl yönetildiğine bağlı olacak ve geçişi yönetmenin ve düzenli ve adil bir geçişi desteklemenin anahtarı olacak politikaları tasarlamanın gerekliliği tartışılıyor. Yeterli politikalar olmadan, yalnızca bazı gelişmiş ülkelerin geçişin faydalarından yararlanabilmesi riski bulunurken, değişimle ilgilenen işçiler için maliyetler dramatik olabilir. Bu nedenle, politika yapıcılar için çalışmamız güven verici bir ses olarak değil, önümüzdeki teknolojik değişimlere yanıt vermek için politikadan yararlanmaya yönelik bir çağrı olarak okunmalıdır.”