Uber uygulamasıyla yemek siparişi verebilir, nakliye siparişi verebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz – her şey hareketlilik konusu etrafında döner. TECHBOOK, Uber’de Almanya başkanıyla şirketin iş modeli ve geleceğe yönelik vizyonu hakkında konuştu.
ABD’de Uber teklifi hemen başladı. Almanya’da ise 2014’e başlangıç biraz inişli çıkışlı oldu. Ancak bu arada hizmet bu ülkede de kendini kanıtladı. “Uber Eats” ve “Uber Direct” ile işlevsellik de art arda genişletildi. TECHBOOK’un sahip olduğu Uber patronu Almanya, Christoph Weigler, bir röportajda yeni teklifler hakkında ve aynı zamanda geleceğin mobilite dünyasına ilişkin vizyonu ve bu tür kavramların güvenliği hakkında konuştu. TRAVELBOOK’taki meslektaşlarımızla, diğer şeylerin yanı sıra, Uber’in seyahat endüstrisinde ne gibi değişiklikler getirdiğini ve şirketin gerçekte ne kadar sürdürülebilir olduğunu da okuyabilirsiniz.
Uber’den Christoph Weigler ile röportaj
TECHBOOK: Sektörde güvenlik konusu çok önemlidir. Uber uygulamasında izleme yaparken zaten konumunuzu yayınlayabilir ve belirli kişilerle paylaşabilirsiniz. Özellikle savunmasız hedef gruplar için sürüşü nasıl daha güvenli hale getirebileceğimize dair başka düşünceler var mı?
Christoph Weigler: Perde arkasında çok şey oluyor. Örneğin, uygulamanın doğru sürücünün gerçekten araçta olup olmadığını kontrol etmek için kullandığı yüz tanıma yazılımı var. Örneğin, yetkisi olmayan bir başkasının araba kullandığı göz ardı edilebilir. Ayrıca başka özellikler de var: Rotayı kendiniz kolayca paylaşabilmenizin yanı sıra Uber uygulaması düzensizlikleri de algılar. Örneğin, yolculuk aniden sona ererse veya araç bir yerde alışılmadık derecede uzun bir süre kalırsa, uygulama bunu otomatik olarak tanır ve biz de yolcu ve sürücü ile iletişime geçeriz.
Öte yandan kadın sürücüleri nasıl koruyorsunuz?
Kadın sürücülerin güvenliği bizim için çok önemli. Örneğin bazı pazarlarda, kadın sürücülerin halihazırda yalnızca kadın yolcuların yanına yerleştirilmek istediklerini belirtme seçeneği vardır.
Öte yandan, kadın yolcuların özellikle kadın sürücüleri araması da düşünülebilir mi?
Bu kesinlikle açık ve aynı zamanda iyi bir fikir. Ne yazık ki birçok ülkede hala çok az kadın sürücü var. Bunun nedeni, kadınların geleneksel olarak yeterince temsil edilmediği, erkeklerin egemen olduğu bir sektör olmasıdır. Ama biz bunu değiştirmek ve mesela etkinliklerle konuyu kadınlara yaklaştırmak istiyoruz.
Uygulamadaki yeni Uber özellikleri
Uber, kendisine 2030 yılına kadar emisyonsuz olma hedefini açıkça belirledi. Bu amaçla uygulama artık bazı şehirlerde toplu taşıma araçlarına da bağlanıyor. Ancak, restoranlardan size yemek teslim ettirebileceğiniz “Uber Eats” teklifi, bu inovasyon genişletme konseptine nasıl uyuyor?
Bu kesinlikle bizim için çok heyecan verici bir alan. “Uber Eats”, Mayıs 2021’de Almanya’da başladı. Yıl sonuna kadar 100’e çıkarılması planlanan platform şu anda 70’ten fazla şehirde mevcut. 6000 restorana platformumuz aracılığıyla yemek teslimi yapılıyor. Kanaatimce, Almanya yemek dağıtımı alanında iyi gidiyor ki rekabet daha fazla. Yakın zamana kadar, aslında yalnızca bir sağlayıcı vardı. Ek olarak, yerel favori restoranların kendi teslimat personelinin olmaması nedeniyle daha önce neredeyse hiç temsil edilmediği bir durumdu. Bu restoranların teslimatını yapan lojistik firmaları ile çalışıyoruz. Bu, kullanıcılar için restoran seçimini artırmaya çok yardımcı olur.
Artık burada Almanya’da “Uber Direct” adında başka bir hizmet var.
Uber Direct”, bu konsepti bir adım öteye taşıyor ve ticari müşterileri hedefliyor. Perakendeciler, Uber Eats’in mevcut teslimat altyapısını kullanabilir ve müşterilere kendileri bir teslimat hizmeti kurmadan web siteleri ve uygulamaları aracılığıyla yarım saat içinde teslimat sunabilir.
Bu teklif şimdiye kadar nasıl karşılandı?
“Uber Eats”ın geliştirilmesinden çok memnunuz. Uber Direct’i daha yeni kullanmaya başladık ve kesin bir şey söylemek için henüz çok erken. Ancak yurt dışında bu hizmetin çok büyük bir potansiyele sahip olduğunu görüyoruz çünkü birçok yerel perakendeci teslimat yapmadıkları için geride kaldı. Uber, “Uber Direct” ile onları desteklemeye çalışır.
Ardından: Yakın gelecek için planlanan teknik yeni özellikler var mı? Uygulama daha da genişletilmeli mi?
Evet, her durumda. İlk bakışta kullanıcılar için daha az görünür olsa bile, zaten var olanı daha da geliştirmek istiyoruz. Bir örnek sözde “İleri Sevk” dir. Bu, sürücünün, bulunduğu yere bağlı olarak, bir sonraki yolcuyu seyahat halindeyken şirketinden alması anlamına gelir.
Müşteriler tarafından zaten görülebilen herhangi bir yenilik var mı?
Evet, örneğin yakın zamanda Almanya’da da kullanıma sunduğumuz ön sipariş fonksiyonu “Uber Reserve”. Buna özellikle ticari müşterilerden çok fazla talep vardı. Sabah 4’te havaalanına gitmem gerekirse Uber uygulamasını kullanarak o saatte araç rezervasyonu yapabilirim ancak bekleme süresi daha uzun olabilir. Ön sipariş bana bir aracın zamanında kapımda olacağı güvencesini veriyor.
Uber’in ve mobilite endüstrisinin geleceği
Uber, geleceğin dijital mobilite dünyasını nasıl tasavvur ediyor ve Uber bunda nasıl bir rol oynuyor?
Geleceğin hareketliliği kesinlikle elektrikli. 2025 yılına kadar, ortaklarımızın filolarının çoğu elektrikli olacaktır. Ayrıca paylaşıldı. Somut olarak bu, artık tek bir kişi tarafından kullanılmadığı, daha akıllı bir şekilde çözüldüğü ve kullanımın arttığı anlamına gelir. Ve tabii ki otonom.
Otonom Sürüş: Tehdit mi Fırsat mı?
Arabaların büyük bir kısmının otonom hale gelmesi için biraz zaman geçmesi gerekecek. Bu nedenle, öngörülebilir gelecekte platformda çok büyük oranda insan sürücüler olacak. Ancak belirli sürüş profilleri için otonom filoları bir araya getirebileceğiz. Bir örnek: İyi harita malzemesiyle donatılmış, karmaşık kavşaklar vb. Ancak, örneğin, Berlin’den Sylt’e arabayla gitmek istersem, otonom olarak çalışması muhtemelen biraz zaman alacaktır.
Bu konuda halihazırda birçok rent a car firması ile iş birliği içinde olmamızı ve dünya çapında aylık 130 milyon kullanıcıya sahip bir platforma sahip olmamızı çok büyük bir avantaj olarak görüyoruz. Ayrıca otonom sürüşün gelecekte güvenliği büyük ölçüde artıracağına inanıyorum. Ayrıca bazı ülkelerde yolculukları daha uygun fiyatlı hale getirebilir.
Almanya için bu özel senaryolar konusunda ne kadar iyimsersiniz?
İyimserim, çünkü Alman ekonomisi optik ve sensör teknolojisi alanlarında lider ve Almanya da otonom araçların geliştirilmesine önemli katkı sağlayabilecek. ABD gibi diğer ülkeler düzenleme açısından daha ilerici ama burada da iyi bir çerçeve bulacağımızı düşünüyorum. Ne yazık ki, otonom sürüş için algoritmaların Almanya’da yazılmadığı açık görünüyor. Tek tip bir Avrupa düzenlemesi burada çok yardımcı olacaktır.