Arm talimat seti mimarisine dayalı çipler üzerinde sistem şu anda %14’lük bir pazar payına sahip, ancak birkaç yıl içinde paylarını en az ikiye katlamaya hazırlar. Kontrpuan Araştırması. Analistler, Arm destekli SoC’lerin şimdilik x86 muadillerine göre sahip olduğu iki ana avantaja dikkat çekiyor: daha düşük genel güç tüketimi ve daha zengin özellikler ve daha yüksek performans sağlayan özelleştirme.
Arm tabanlı SoC’ler bu yıl %15’lik bir dizüstü işlemci gelir payına sahip olacak, ancak payları 2027’de %25’e çıkabilir. Bu arada, Intel’in payı bu yılki %68’den 2027’de %60’a düşecek, oysa AMD’nin payı düşecek %16,7’den %14,4’e.
Günümüzde Arm tabanlı dizüstü bilgisayarların büyük çoğunluğu (%90) Apple’dan gelmektedir ve Microsoft’un Windows’u dünyanın en popüler işletim sistemi olduğu için büyümelerini sınırlamaktadır. Ancak Counterpoint, Qualcomm’un Windows ile uyumlu rekabetçi Arm SoC’ler geliştirdiğinde, Arm’ın PC dünyasındaki pazar payının artacağına inanıyor.
Arm tabanlı SoC’lerin, x86 CPU’lara göre azaltılmış güç tüketimi ve daha iyi termal yönetim gibi çeşitli avantajları vardır. Enerji verimliliği göz önünde bulundurularak tasarlanan bu SoC’ler, belirli güç gereksinimlerine göre uyarlanabilir, bu da onları pil ömrünün çok önemli olduğu mobil cihazlar ve dizüstü bilgisayarlar için mükemmel kılar. Ayrıca, Arm tabanlı SoC’ler, daha fazla sayıda yüksek performanslı CPU çekirdeğini ve sıkıca tümleşik belleği entegre edebilir, bu da tüm x86 CPU’ların sunamayacağı bir şeydir. Analistler ayrıca, bu SoC’lerdeki özel çekirdeklerin, bugünlerde kullanıma hazır x86 işlemci çekirdeklerinin sunmadığı gelişmiş özellikler sağlayarak gelişmiş donanım ve işletim sistemi entegrasyonuna yol açtığını belirtiyor.
Ayrıca Counterpoint, Apple’ın SoC’lerinin yerleşik AI yeteneklerinden bahseder ve bu yeteneklerin görüntü ve video kodlama ve sıkıştırma, gürültü önleme, görüntü tanıma ve ses geliştirme gibi iş yükleri için kullanılabileceğine inanır.
Counterpoint Research, büyük PC satıcılarının ihtiyaçlarına göre uyarlanmış ve farklılaşma özelliğine sahip özel Arm SoC’leri sunabileceğine inanıyor. Örneğin, daha düşük güçlü Arm işlemciler, günümüzün 2’si 1 arada ve dönüştürülebilir modellerine kıyasla daha hafif ve daha uzun ömürlü tablet-dizüstü bilgisayar hibritleri oluşturmak için kullanılabilir.
Arm SoC bilgisine sahip daha fazla üretici pazara girdikçe (örneğin, akıllı telefon tedarikçileri), Arm tabanlı donanım ve yazılım konusundaki bilgi birikimleriyle katkıda bulunarak Arm tabanlı PC’lerin çekiciliğini daha da artırırlar. Yerel Arm tabanlı uygulamaların artan mevcudiyeti, kullanıcı konforunu ve platforma aşinalığı da artıracaktır. Arm tabanlı PC’lere geçişin devam etmesi ve pazar paylarının önümüzdeki yıllarda önemli ölçüde artması bekleniyor.
Dikkate değer olan şey, Counterpoint Research’ün şimdilik Arm’ın masaüstü bilgisayarlar tarafından benimsenmesi hakkında herhangi bir tahminde bulunmamasıdır. Arm SoC’ler dizüstü bilgisayarlar için tartışılmaz bir avantaja sahipken, masaüstü bilgisayarların farklı gereksinimleri vardır. Örneğin, yüksek performanstan yararlanırlar ve masaüstü bilgisayarlar için güç tüketimi her zaman çok önemli değildir. Bu nedenle, Arm’ın masaüstü alanından önemli bir pay alıp almayacağı henüz belli değil.