Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) ve Türk Seramik Derneğinin iş birliğinde düzenlenen 11. Uluslararası Katılımlı Seramik Kongresi başladı. Kongreye katılan TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, “Seramik Araştırmaları ile Geleceğe Yönelik Birlikte Geliştirme ve Birlikte Başarma” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Kongreye katılmaktan duyduğu mutluluğu “Bir meslektaş olarak sizlerle birlikte olmak benim için her zaman heyecan verici” diye ifade eden Mandal, “Ankara’da birtakım süreçlerimizi geliştirirken ‘Seramik alanını ne kadar kapsıyoruz?!’ diye düşünüyorum hatta bazen de niye kapsamıyoruz diye üzülüyorum. Hem başarı noktasında hem de gelecek tasarımı noktasında her zaman sizlerle birlikte olmaktan duyduğum memnuniyeti ifade etmek istiyorum” dedi.
Seramik sektörünün önemine dikkat çeken Mandal, “Taş, toprak olarak belki bazen geleneksel olarak gözükse de esasında bugünün ve geleceğin ihtiyaçları noktasında önemli bir alan. Yeni modeller geliştirilmesi, çözüm üretme, bilgi üretme ve insan kaynağı yetiştirme noktasında her zaman büyük bir övünçle örnek verdiğim, birlikte geliştirmeyi ve birlikte başarmayı uygulayabilen bir sektör. Ancak yeterince bilinmediği için de bazen üzülüyoruz. Bu sektörün içinde bir meslektaşınız olmaktan dolayı da mutluyum” değerlendirmelerinde bulundu.
“Seramiğin toplumda farkındalık boyutu hala yeterli değil”
Seramiğin farkındalık boyutunun hala toplumda yeterli olmadığını belirten Mandal, “Seramik sektörüne baktığımız zaman sadece bugünün ticaret noktasında bir birleşeni değil, çözüm oluşturma noktasında sağlık, enerji, tarım, balıkçılık ve su alanlarında önemli bir sektör olduğunu, çok daha cesaretli ve güçlü bir şekilde söylemek gerekiyor. Seramik ile ilgili toplumda yeterince farkındalık oluşturulamadığını düşünüyorum. Seramik denildiğinde akla gelen boyut kendi potansiyelinin altında” diye konuştu. Seramik sektörüne dair emisyon bilgilerini paylaşan Mandal, “Sanayide enerji yoğunluğunun azaltılması, enerji verimliliği uygulamalarının ve alternatif yakıt kullanımının hayata geçirilmesi büyük önem taşımaktadır. Avrupa Seramik Üreticilerinin Emisyon Ticareti Sistemi içinde bulunan sektörler içerisinde oranı yüzde 10’dur. Ancak toplam emisyonlarda da yüzde 1’dir. Bu emisyonlar kurutma ve ısıtma için yakıt yanması, proses emisyonları ve elektrikten kaynaklanan dolaylı emisyonlardan oluşmaktadır” dedi.
2022 yılının Birleşmiş Milletler tarafından ‘Cam Yılı’ olarak ilan edildiğini hatırlatan Mandal, “Cam dediğimiz kavram da seramik gibi, aklımıza çok kolay bir şey gibi geliyor ama baktığınız zaman içinde fonksiyonelliği, sanatı, mühendisliği, bilimi ve üretimi ile beraber tamamen uçtan uca ulaşan bir sektör.” vurgusu yaptı.
“Seramik sektörü diğer sektörlere örnek olmalı”
Mandal, sektörde önemli bileşenler nedir diye bakıldığı zaman tüm dünyada olduğu gibi “Yeşil Dönüşüm”ün ilk başlık olarak karşımıza çıktığını ifade etti.
2022 yılı Dünya Ekonomik Forumu Küresel Risk Raporu’nda gelecek 10 yıl için çözümden daha çok çözümsüzlüğün göze çarptığını belirten Mandal, “İklim krizi, artan siber riskler, büyüyen sosyal bölünmeler ve pandemi devam ederken eşit olmayan bir küresel toparlanma en büyük riskler olarak sıralanabilir. 2021 OECD iş dünyası açısından bakıldığı zaman yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm, insan kaynağı ve veri yönetişimi/veri koruma küresel düzlemde ön plana çıkıyor.” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Mandal, “Şu an geleceğe baktığımız zaman üç ana başlık yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm ve buna hazır olacak olan insan kaynağı öne çıkıyor. Akademik camianın, iş dünyasının, sektörün, güzel sanatların tümünün bir arada olup bu sorunu ele alması gerekiyor. Seramik sektörü birileri çözüm üretsin, biz bunun kullanıcısı olalım noktasında değil çözüm üretici noktada olmalı. Bu sektörün hem Türkiye’de diğer sektörlere örnek olacak şekilde hem de Avrupa’dakilere örnek olacak şekilde adımlar atması lazım. Bugüne kadar biz malzeme bilimciler olarak biraz daha konuyu malzeme ekseninde düşündük ama artık dijital dönüşümle beraber eş zamanlı çözümlerin üretilebilmesi lazım. Katma değer açısından ve rekabet açısından da bu gerekli. Çünkü Türkiye’nin büyüyen, hızlı gelişen bir sektörü var. Ve özellikle iki bin otuzlu yıllara kadar da bırakınız azaltmayı daha fazla çoğaltma eğiliminde olan bir ülkeyiz. Dolayısıyla bu sürecin yönetim ve yönetişimi, yönetim ve yönetiminin çok kıymetli olduğunu düşünüyorum.” diye konuştu.
“Pandemi sürdürebilirlik ve esnekliğin önemini ortaya çıkardı”
Pandemi sonrası kavramların değiştiğine işaret eden Mandal, “En önemli değişen kavramlardan bir tanesi endüstri 4.0 kavramıdır. Pandemi öncesi sektör endüstri 4.0 kullanıyorum dediği zaman o sektörün rekabet üstünlüğünü gösterirdi. Pandemi dönemi, bundan daha önemli bir şey olduğunu söyledi. Pandemi, insan odaklı, sürdürebilirlik ve ani değişimlere hazır olma noktasında esneklik kavramlarının daha önemli olduğunu gösterdi. Endüstri 5.0 kavramı Avrupa’nın gündeminde olan başlık. Sadece dijitalleşme değil onunla birlikte insan odaklılık, sürdürebilirlik ve esneklik” değerlendirmelerinde bulundu.
Sanayinin insan-odaklı, sürdürülebilir ve esnek bir yaklaşımla dijital dönüşümün sağlanması için Ar-Ge ve yenilik tabanlı çözümlerin önemine vurgu yapan Mandal, “Güvenlikten, uzaya, ulaşımdan, sağlık, elektronik ve enerjiye kadar birçok alanda kullanılan seramikler sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin birçoğuna ulaşmada kilit öneme sahiptir. Üniversite, sanayi, kamu ve toplum inovasyon sisteminin dört temel bileşenidir. Aralarında, tek yönlü itme-çekme ilişkisi de dahil, daha çok katmanlı, dinamik, çift yönlü etkileşimlerle küresel güçlüklere çözüm üretilebilir. Sürdürülebilir kalkınma için karmaşık sistemlerde dönüşüm gerekli olup bu dönüşümün itici gücü olarak Ar-Ge ve yenilik ekosistemi için stratejik yaklaşımlar ve etki odaklı süreç yönetimi şarttır.” dedi.
Ar-Ge ve Yenilik Süreçlerinde Dönüşümün gerekliliğine vurgu yapan Mandal, Yeni TÜBİTAK Stratejik Yaklaşımını aktardı, “Ar-Ge ve yenilik birikimlerimizi birlikte geliştirme yaklaşımları kapsamında harekete geçiriyoruz” dedi. Mandal, Ekosistemde Etki Odaklı Birlikte Başarma Modellerinden örnekler paylaşarak, TÜBİTAK Projeleri ve çalışmalar hakkında da bilgiler verdi.
Afyonkarahisar’da düzenlenen etkinliğe; Afyonkarahisar Vali Yardımcısı Uğur Kolsuz, Afyonkarahisar Belediye Başkanı Mehmet Zeybek, AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş, Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nurullah Okumuş, AKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yılmaz Yalçın, Türk Seramik Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve AKÜ Mühendislik Fakültesi Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Taner Kavas ile birlikte öğretim elemanları, sektör temsilcileri ve öğrenciler katıldı.