Bu yıl tüm dünyada “İklim Adaleti için Açıklık” teması ile kutlanmakta olan Uluslararası Açık Erişim Haftası kapsamında TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal’ın katılımıyla etkinlik gerçekleşti. Etkinlikte TÜBİTAK ULAKBİM Açık Ders Platformu’nun lansmanı da yapıldı.
Etkinliğin açılış konuşmasını TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal yaptı. Mandal, Açık Erişim Haftası Etkinliğinin İklim Adaleti Temasıyla yapılmasından duyduğu memnuniyeti “Bu konu bizim için de çok kritik ve TÜBİTAK odağındaki bilim, teknoloji ve yenilik ekosistemindeki odağımızla tamamen buluşuyor. O yüzden bu etkinliği çok kıymetli buluyorum” diye ifade etti.
Prof. Dr. Hasan Mandal, “Açık Bilim haftasında İklim Değişikliği ve Açık Bilim Yaklaşımlarımız” başlıklı bir sunum yaptı.
Dünya Ekonomik Forumu’nun 2022 yılı raporuna göre, gelecek 10 yılda tüm dünya için iklim değişikliğine dayalı aşırı olayların ve iklim krizinin risk olarak öne çıktığını belirten Mandal, bu kapsamdaki çözüme gidememe eğiliminin de arttığını söyledi.
Buna bağlı olarak da gelecek yıllarda daha fazla gıda arz güvenliğinde güçlük yaşanması, daha fazla salgın hastalıkların oluşması gibi güçlüklerle karşılaşılacağını belirten Mandal, tarım, su kaynakları, enerji, çevre, sanayi, sağlık, iletişim ve kültürün içinde bulunduğu alanlardaki dönüşümün gerekliliğini vurguladı.
“Birlikte geliştirme ve birlikte öğrenmeyi esas alan yenilikçi bilgi üretimine ihtiyaç var”
“Yüz yüze geldiğimiz sorunların çok daha karmaşık, değişken ve dinamik bir yapısı olması nedeniyle geçmişteki çözüm yöntemleri, geleneksel bilgi üretimi yaklaşımları yeterli olmayacak. Bu nedenle Birlikte geliştirme ve birlikte öğrenmeyi esas alan yenilikçi bilgi üretimine ihtiyaç var. Bunun ana bileşeniyse daha fazla açık bilgiye ihtiyaç.” diye konuştu.
Konunun sadece bir ülke politikası, akademisyenin uzgörüsü ya da şirketin farkındalığı olarak değerlendirilmemesi gerektiğine dikkati çeken Mandal, bunun ülkelerarası olarak ele alınması gerektiğini anlattı.
TÜBİTAK Başkanı, dünya ortalamasında 1,1 dereceye ulaşan sıcaklık artışının coğrafi konum nedeniyle Türkiye’de 1,3 seviyesinde olduğunu, 1,5 derecelik sınıra ulaşıldığında bunun ülkeye daha fazla sel, yangın ve gıda arzındaki güçlükler gibi sorunlar getirebileceğine işaret etti.
“Açık bilim konusu farkındalığın ötesinde bir zorunluluk”
Bu verilere açık bilim yaklaşımıyla erişebildiğini anlatan Mandal, “İklim krizi ile mücadele edilebilmesi için bilgiye daha hızlı ve açık bir şekilde ulaşmaya ihtiyaç var.” değerlendirmesinde bulundu. Mandal, geçmişte açık bilim politikaları konuşulurken farkındalık oluşturma gibi yaklaşımların belirlendiğini ifade ederek, artık açık bilim konusunun farkındalığın ötesinde bir zorunluluk olduğuna dikkati çekti.
İklim krizinin dünyanın farklı yerlerinde farklı etkiler yapacağını dile getiren Mandal, karmaşık risklerin aşılması için farklı çözümlerin belirlenmesi gerektiğini, bu kapsamda açık bilimin önemli olduğunu vurguladı. Mandal, araştırma ortamının 10 yıllık geleceğine yönelik senaryolarda açık bilimin öne çıkan başlıklardan biri olduğunu belirterek, TÜBİTAK’ın bu alandaki stratejik yaklaşımları hakkında bilgi verdi.
Kurumun açık bilim politikasının da 2019’da yayınladığını hatırlatan Mandal, bu alanda en erken harekete geçen kurumlardan biri olduklarının altını çizdi ve süreçlerin iyileştirilmesine yönelik yenilikleri anlattı.
“Amaç teknolojiyi aramak değil teknolojiyi araç olarak kullanmak”
Açık bilim yaklaşımının her düzeyde kurumla paylaşmak üzere uygulandığını ve ülke politikası olduğunu kaydeden Mandal, politika üreten ve hatta bazen de öncü bir yaklaşım içinde olduklarını belirtti. Bilgiyi üretenle bilgiyi kullanan tarafı aynı ortamda buluşturmaya çalıştıklarına işaret eden Mandal, platform destekleriyle birden fazla kurumun ortak bir amaçla bir araya gelmesi ve konuyu her bileşeniyle dikkate almaları için çalıştıklarına dikkati çekti. “Amaç teknolojiyi aramak değil teknolojiyi araç olarak kullanmak, çözümü ise sistematik olarak kurmak” diyen Mandal, “Birlikte geliştirme yaklaşımında özellikle sosyal ve beşeri bilimlere daha fazla önem vermeye ve insan odaklı teknoloji geliştirmeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
İkizi dönüşüm de denilen yeşil dönüşüm ve dijital dönüşümün önemine de atıfta bulunan TÜBİTAK Başkanı, insan kaynağı gelişimine de büyük önem verdiklerini vurguladı.
Bilim ekosisteminden artık daha fazla etki oluşturmasını beklendiğine dikkat çeken Mandal, “İş birliğinden daha fazla birlikte iş yapmaya ihtiyaç var. Sorunların çözümüne ilişkin “Nasıl” sorusunun yanıtının da, çözümlerin de, kolaylaştırıcı yolun da açık bilimden geçtiğini düşünüyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
Çevrim içi etkinlik, Açık Ders Platformu uygulamasına ilişkin seminer ile devam etti. Etkinlikte ayrıca araştırmada çok-kültürlülük, iklim araştırmaları için açık bilim, veri paylaşımı ve Avrupa Açık Bilim Bulutu ile ilgili oturumlar gerçekleşti.
TÜBİTAK ULAKBİM Açık Ders Platformu, araştırma verilerinin yönetimi, veri yönetim planı oluşturma, sorumlu araştırma, açık atıflar gibi konularda içerdiği kapsamlı eğitimler yanında Açık Bilim Eğitimi El Kitabı’nı da araştırmacıların hizmetine sunuyor. Açık Bilim prensipleriyle ilgili bilgi almak isteyen araştırmacıların ilk başvuru kaynağı olarak geliştirilen Platform, veri yönetim planları ve açık veri ile ilgili eğitimler ile araştırmalarda kullanılan verilerin standartlara uygun olarak ve uzun süreli korunmasını sağlarken, aynı verilerle yeni çalışmalar yapılmasına imkan tanıyor.
Açık Bilim, bilimsel içeriklerin, araçların ve süreçlerin yeni teknolojilerle daha açık ve erişilebilir olması sayesinde bilimin daha şeffaf, paylaşılabilir, tekrarlanabilir, erişilebilir olmasını hedefliyor. TÜBİTAK Yönetim Kurulu 2019 yılında TÜBİTAK Açık Bilim Politikasını kabul etmişti.