Journal of Affective Disorders Reports’ta yayınlanan bir araştırmaya göre, sosyal medyayı daha fazla kullanan genç yetişkinlerin kişilikleri ne olursa olsun altı ay içinde depresyona girme olasılıkları çok daha yüksek. Elektronik cihazların kullanımında hastalığın nasıl geliştiğini göstermeye çalışan ilk çalışma değil. Sosyal medya kullanımının mı daha fazla depresyona yol açtığı yoksa bu depresif belirtilerin mi insanların sosyal medyayı daha çok aramasına neden olduğu henüz net değil.

Yazarlar, “Önceki araştırmalar depresyonun gelişimini çok sayıda faktöre bağladı” dedi. Ancak literatürde, çeşitli kişilik özelliklerinin sosyal medya, medya ve depresyon kullanımıyla nasıl etkileşime girebileceğine odaklanan çalışmalardan yoksun.” 18 ila 30 yaşları arasındaki 1000’den fazla ABD’li yetişkinden oluşan örnek, 2018 verilerinden geldi.Kişilik, açıklık, vicdanlılık, dışa dönüklük, uyumluluk ve nevrotikliği değerlendiren Büyük Beş Envanter kullanılarak ölçüldü. Kişiliğe bakılmaksızın, sosyal medya kullanımı depresyonun gelişimi ile güçlü bir şekilde ilişkilendirilmiştir. Sorunlu sosyal yüzleşme, kendisi ve başkaları hakkındaki olumsuz duyguları artırabilir, bu da daha fazla sosyal medya kullanımıyla depresyon riskinin nasıl arttığını açıklayabilir. Ancak yazarlar, sosyal medyaya daha fazla katılmanın, yüz yüze etkileşim ve ev dışındaki faaliyetler için fırsatları azalttığına da işaret ediyor. Arkansas Üniversitesi’nden araştırmacı Renae Merrill, “Teknolojik genişleme döneminde sonuçlar önemlidir” dedi. “İnsanlarla sanal olarak bağlantı kurmak, iletişim sorunları riskini veya ilişki zorluklarına ve potansiyel zihinsel sağlık sorunları riskine yol açan yanlış algılama riskini artırabilir.”



genel-18