IPCC raporu, 2025’te küresel emisyonların zirvesine ulaşmamız gerektiğini ve iklim acil durumunu durdurma şansımız varsa, eğrinin 2030 yılına kadar 2010 seviyelerine göre %43 oranında düşmesi gerektiğini söylüyor. Bunu yapmak için enerji geçişine yönelik yatırımları üç ila altı kat artırmamız gerekiyor, aksi takdirde 2030 için belirlenen hedeflere ulaşmak imkansız olacak.

Çin’den gelen sinyal

Rapor, bu amaçla, geçişi destekleyecek ve yaşam tarzımızı değiştirecek, sağlığımızı ve esenliğimizi iyileştirecek ve aynı zamanda 2050 yılına kadar emisyonları %40-70 oranında azaltacak politikalar başlatmanın elzem olduğunu belirtiyor.

Bu cephede ilk işaretler var. Çin’de emisyonlar 2022’nin ikinci çeyreğinde %8 düştü. Hem göreli hem de mutlak anlamda en az on yılın en yüksek rekoru. Bu da bir yıldır yokuş aşağı bir eğriyi uzatıyor. Ayrıca, Pekin’in Kovid-19 nedeniyle sokağa çıkma kısıtlamalarıyla en kötü darbeyi aldığı 2020’nin ilk üç ayında kaydedilen düşüşü de aşıyor.

Sebepler, kısmen temiz enerjinin acelesi ile ve kısmen de enerji krizi ve pandeminin iç içe geçmesi nedeniyle farklıdır. Lauri Myllyvirta, Carbon Brief için yaptığı bir analizde, “Son üç aylık düşüş, devam eden konut çöküşü, şiddetli Covid kontrol önlemleri, elektrik talebindeki zayıf büyüme ve yenilenebilir üretimdeki güçlü büyüme tarafından belirlendi” diye açıklıyor.

Çin emisyonlarını aşağı çeken iki ana unsur ulaşım ve çimentodur. Rafinerilerin üretimi, Başkan Xi Jinping’in istediği Sıfır Covid politikasıyla birlikte, Covid-19 nedeniyle uygulanan karantinaların araç trafiği üzerindeki ağırlığının bir işareti olarak Nisan ve Haziran arasında %11 düştü.



genel-18