Yıllar boyunca bir dizi deney yapan bilim adamları, bitki fizyolojisi ve su gereksinimleri hakkında daha derin bir anlayış kazandılar. Bitkiler fotosentez sırasında karbondioksit aldıklarında büyük miktarda su kaybetme eğilimindedirler. Bu su onlar için çok önemlidir, çünkü kuru bitki maddelerini ona hidrasyon sağlamanın yanı sıra oluşturur. Yeni çalışmada, bilim adamları, bitkilerin daha az su kullanarak bile hayatta kalmasına yardımcı olabilecek uzun zamandır saklı bir sırrı keşfettiler.

Bitkiler sadece bir gram kuru kütle üretmek için yaklaşık 300 gram suya ihtiyaç duyar. Bunun nedeni, bitkilerin kökleri aracılığıyla topraktan su sağlaması ve daha sonra yapraklardan atmosferde buharlaşmasıdır.

Yapraklar, bitki büyümesi ve fotosentez için gerekli olan karbondioksiti almak için açılan stoma adı verilen mikroskobik valflere sahiptir. Bu gözenekler açıldığında yaprakların nemli iç dokusu dışarıdaki kuru havaya maruz kalır. Bu, stomalar açık olduğunda su buharının dağılabileceğini gösterir.

Araştırmacılar uzun zamandır stomanın yapraklardan kaçan su miktarını kontrol ettiğine inanıyorlardı. Bu, yaprağın içindeki havanın doymuş, dışındaki havanın nispeten daha kuru olduğu inancından kaynaklanmıştır. Ancak şimdi, son 15 yılda deneyler yaptıktan sonra, araştırmacılar varsayıma karşı kanıtlar buldular.

Yaprağın dışındaki nem seviyesi düştüğünde, içerideki hava boşluğundaki bağıl nemin de bazen yüzde 80’e kadar düşen bir düşüşe tanık olduğunu belirtmişlerdir. Ancak yaprakların içindeki nem seviyesinin düşmesine rağmen fotosentezin durmadığı veya yavaşladığı da gözlendi.

Bu, bitkilerden su kaybı oranının, dış havanın buharlaşma talebindeki artıştan etkilenmediğini göstermiştir. Dolayısıyla bitkiler stoma yoluyla su kaybını kontrol ediyor olsaydı, fotosentezin durduğuna veya yavaşladığına tanık olurduk. Çalışma, bitkilerin karbondioksiti emerken ve stomaları açık tutarken yapraklarındaki su kaybını kontrol edebildiğini gösteriyor. bu bulgularyayınlanan Doğa Bitkileribitkilerin, içlerindeki suyun hareketini kontrol etmek için aquaporinler adı verilen özel su geçirgen proteinler kullanıyor olabileceği ihtimaline işaret etti.




genel-8