Kurulduğu 24 Temmuz 1963 yılından bu yana TÜBİTAK, Türkiye’nin geleceği için kritik öneme sahip olan bilim, teknoloji ve yenilik alanındaki faaliyetleri ve destekleriyle; ülkemizin her yerinden akademisyenin, sanayicinin, araştırmacının, girişimcinin ve öğrencinin yanında olmuştur. Her yaşta bilim insanının desteklenmesi ve yetiştirilmesi için büyük katkılar sağlamıştır.

 

TÜBİTAK olarak, ülkemizin, küresel ölçekte yaşanan değişim ve dönüşümler kaynaklı risklere hazırlıklı olabilmesine ve bu ortamları fırsata dönüştürebilmesine yönelik ihtiyaç duyduğu teknolojilerin geliştirilmesine özel önem veriyoruz. Bunlar arasında, KOVID-19 başta olmak üzere salgın hastalıklar, iklim değişikliği ve doğal afetlerle mücadele, yeşil ekonomi ve dijital dönüşüm kaynaklı konular yer alıyor. Bu gelişmelere paralel olarak özellikle son dönemde yeşil ve dijital ikili dönüşüm süreci içine girdiğimizin de farkındayız. Bu konulardan her birinin çok disiplinli ve çok paydaşlı çözüm gerektiren zorluklar barındırması sebebiyle, TÜBİTAK olarak, “birlikte iş yapma” ve “birlikte başarma” yaklaşımını esas alan, sonuç odaklı çözüm bulma süreçlerinin teşvik edilmesine odaklanıyoruz.

 

Bu bağlamda, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı himayelerinde, TÜBİTAK koordinasyonunda oluşturduğumuz “COVID-19 Türkiye Platformu”; aşı ve ilaç projelerinde akademi, özel sektör ve kamudan 436 araştırmacımızın koordineli bir şekilde çalıştığı, küresel ölçekte örnek bir başarı hikayesi oldu. Deprem araştırmalarına yönelik olarak oluşturduğumuz Türkiye Deprem Platformu, farklı disiplinlerden kurum ve kuruluşlarla ülkemizin gerçeği olan deprem konusunda yenilikçi çözümler geliştiriyor. Yine deprem alanında 2021 yılında 41 farklı kurumdan 394 araştırmacının yer aldığı 80 araştırma projesini özel çağrıyla destekledik. “Marmara Denizi Eylem Planı Bilim ve Teknik Kurulu” katkılarıyla TÜBİTAK bünyesinde “Müsilaj Araştırmaları Çağrısı” ile desteklenen projelerde 31 farklı kuruluştan 153 araştırmacı bir araya gelerek yerli ve milli çözümler geliştirdi.

 

İlgili tüm paydaşların hızla bir araya geldiği ve altyapılar dahil araştırmaya ayrılan tüm kaynakların ortak kullanıldığı birlikte iş yapma modelini, ülkemizin tüm ihtiyaçları için de uyguluyoruz. Bu amaçla büyük ölçekli platform ve ağ desteklerini yürütüyoruz. “Yüksek Teknoloji Platformları Desteği ve Sanayi ve Yenilik Ağ Mekanizması (SAYEM)” ile kamu, üniversite ve sanayiyi; ülkemizin ihtiyaçlarına yönelik birlikte harekete geçirme imkanı yarattık. Hâlihazırda 8 Yüksek Teknoloji Platformunda 23 özel sektör kuruluşu, 19 üniversite, 4 araştırma altyapısı ve 2 kamu Ar-Ge merkezi birlikte çalışıyor. Sanayi Yenilik Ağları kapsamında desteklediğimiz 4 platformda ise 41 özel sektör kuruluşu, 19 üniversite ve 3 araştırma merkezi/kamu araştırma enstitüsü yer alıyor. Platformlar altında kanserde hedefe özgü ilaç, aşı, kişiselleştirilmiş tıp, yüksek verimli silisyum tabanlı güneş hücresi üretimi, nanomalzemeler, aviyonik ekran teknolojileri, hücresel tedavi ürünleri ve klinik uygulamalar, tıbbi cihaz,  akıllı evler, akıllı şehirler, eklemeli imalat gibi alanlara odaklanan projeler yürütülüyor.

 

Kamu politikalarının geliştirilmesi süreçlerinde bilimsel temellerin oluşturulmasına ve teknolojik ilerlemelerin sosyal etkilerinin ortaya konulmasına yönelik sosyal ve beşeri bilim araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin desteklenmesi amacıyla “TÜBİTAK Sosyal ve Beşerî Bilimlerde Yenilikçi Çözümler Araştırma Projeleri Destekleme Programı” yürütüyoruz. TÜBİTAK’ın yüksek teknoloji alanlarındaki platform ve ağ desteklerinde; geliştirilen teknolojilerin yaratacağı toplumsal etkilerin eş zamanlı irdeleneceği toplumsal etki projelerinin, platformlar bünyesinde yürütülmesini zorunlu hale getirdik.

 

Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı kapsamında Ar-Ge fazından başlayarak yatırıma gidecek projelerin Ar-Ge ve yenilik giderleri TÜBİTAK tarafından karşılanmaya devam ediyor. Bu kapsamda 2021 yılında 4 adet çağrıya çıkıldı: Mobilite, Üretimde Yapısal Dönüşüm, Sağlık ve Kimya Ürünleri, Dijital Dönüşüm. Bu çağrılara Ar-Ge proje bütçesi 10,7 milyar TL olan 353 adet Ar-Ge projesi başvurusu alındı, değerlendirme süreçlerini yürütüyoruz.

 

Küresel boyutta yıkıcı ve yeniden şekillendirici etkisi olan dijital teknolojiler hali hazırda TÜBİTAK öncelikli Ar-Ge ve yenilik konularımızda ve desteklerimizde oldukça önemli bir yere sahip oldu.  Ayrıca, TÜBİTAK bünyesinde Yapay Zeka Enstitümüzü kurarak; özel sektör girişimleri ve akademisyenler dahil tüm paydaşlar ile etkileşim içinde firmaların ihtiyaçlarının karşılanması için ekosistemin çözüm ortağı olarak konumlandırdık. Blokzincir Teknolojileri ve Mobilite alanında otonom ve bağlantılı araçlara yönelik dijital teknolojiler konularında TÜBİTAK Araştırma Merkez ve Enstitüleri bünyesinde özel araştırma grupları oluşturduk.

 

TÜBİTAK olarak, günümüzde ülkelerin ekonomik kalkınma planlarının temel unsuru olan yeşil dönüşüm konusuna ve ülkemizin “2053 yılı için sıfır emisyon” hedefine yönelik çalışmalara titizlikle odaklandık. Bu kapsamda en erken somut adım atan kurumlardan biri olduk. 2021 yılının henüz başında iklim değişikliği ve çevre sorunlarına karşı mücadeleye katkı sağlamak amacıyla Avrupa Yeşil Mutabakatına Uyum Kapsamında Öncelikli Ar-Ge ve Yenilik Konuları Rehber Dokümanı‘nı hazırladık. Bu Dokümandaki başlıkları İklim Değişikliği, Çevre ve Biyoçeşitlilik, Temiz ve Döngüsel Ekonomi, Temiz, Erişilebilir ve Güvenli Enerji Arzı, Yeşil ve Sürdürülebilir Tarım ile Sürdürülebilir Akıllı Ulaşım olarak belirledik. İlgili konulardaki projeleri öncelikli olarak destekliyoruz, platform ve ağ desteklerimizi de bu alanlara yönlendirdik. TÜBİTAK Kutup Araştırmaları Enstitüsü’nde iklim araştırmaları alanında aktif  çalışmalar yürütüyoruz. TÜBİTAK MAM bünyesinde döngüsel ekonomi ve kaynak verimliliği dahil ilgili tüm araştırmalarımızı İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Başkan Yardımcılığı altında odakladık.

 

Ülkemizde bu yılın başında düzenlenen İklim Şurası kapsamında oluşturulan Bilim ve Teknoloji Komisyonunu TÜBİTAK olarak koordine ederek aktif rol aldık. Ülkemizin 2053 net sıfır emisyonu hedefi ve yeşil kalkınma politikası doğrultusunda, çığır açıcı Ar-Ge ve yenilik temelli çözümler üretmek için çalışmalar yürüttük. Yine bu alandaki çalışmalarımıza katkı verecek şekilde, “Avrupa Yeşil Mutabakatı Eylem Planı” kapsamında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile birlikte yürüttüğümüz sanayiye yönelik “Yeşil Büyüme Teknoloji Yol Haritası (TYH)” çalışmalarımıza özel sektör STK ları ile etkin bir istişare içinde devam ediyoruz.

 

Çıkan başlıklarda destekleyeceğimiz projeler aracılığıyla Türkiye ekonomisi ve sanayisinin yeşil dönüşümü, ülkemizin ihracatında rekabetçiliğin korunması ve ülkemizin yeşil kalkınmada lider olma vizyonuna bilim ve teknoloji odağında Kurumumuz olarak katkılarımızı sunacağız.

 

Ar-Ge ve yenilik desteklerinde Bakanlıklar ve diğer kamu kurumlarıyla eşgüdüm içinde finansman sağlamak amacıyla tarım alanında TAGEM ile, spor araştırmaları alanında ise Gençlik ve Spor Bakanlığı ile işbirliği yaptık. Bu örnekleri çoğaltacağız.

 

Araştırma sonuçlarının ticarileştirilmesi ve girişimcilik süreçlerine de özel önem vererek özel sektör kuruluşlarımızın yanında olmaya devam ediyoruz. Müşteri gereksinimlerini karşılayan Ar-Ge tabanlı çözüm önerilerinin, KOBİ’ler tarafından ticarileşebilir çıktılara dönüştürülmesini hedefleyen TÜBİTAK Sipariş Ar-Ge Destek Programımız kapsamında 180 projede 272 farklı firma işbirliği yapıyor. Bu kapsamda, İhracat Odaklı Siparişe Dayalı Ar-Ge Projeleri ve Teknogirişim Sermayesi Desteği almış olan girişimci KOBİ’lere yönelik özel kulvarlar açtık. TÜBİTAK Girişimcilik Destek Programı (BiGG) kapsamında bugüne kadar 1902 girişimciye toplam 476 Milyon TL hibe destek verdik. Patent Tabanlı Teknoloji Transferi Desteğimiz (Patent Lisans) ile şu ana kadar toplam değeri 38 Milyon TL olan 50 ulusal ve 26 uluslararası patentle korunan 50 teknolojinin sanayiye aktarılmasına destek sağladık.

 

Uluslararası alanda ise, ülkemizin Ufuk 2020 Çerçeve Programı altında sergilediği güçlü performans ile ekosistemimiz 958 projede başarı göstermiş olup, toplam 300 milyon Avro aldı. Türkiye’den 1367 proje yürütücüsü içeren bu projelerde ekosistemimiz 29 projede de koordinatör görevini üstlendi. Ufuk Avrupa’da ise Türk araştırmacılar 98 proje içinde yer alarak 50 milyon Avro almaya hak kazandı.

 

TÜBİTAK bünyesinde orta öğretimden, liseye, üniversiteye ve sonraki dönemlere yönelik olarak kapsamlı destekler sağlamaya devam ettik. Sanayi Doktora Programı ile sanayinin ihtiyaç duyduğu alanlarda 49 üniversite ve 210 sanayi kuruluşunun işbirliğinde 1162 doktora öğrencisi yetiştirilmesini sağlıyoruz. Bilhassa tersine beyin göçü amacıyla tasarlanan Uluslararası Lider ve Genç Araştırmacılar programları ile Ar-Ge veya tasarım merkezine sahip özel sektör kuruluşları veya teknoparklar bünyesinde yerleşik sermaye şirketleri dahil olmak üzere çeşitli kurum ve kuruluşlarda görev yapmak üzere 190 üst düzey araştırmacı ekosistemimize entegre olmuştur. Bunun yanı sıra ülkemizde öncül araştırmalara imza atan nitelikli 82 araştırmacımızı ise Ulusal Lider ve Genç Araştırmacılar Programları ile desteklemeye devam ediyoruz.

 

TÜBİTAK Gebze Yerleşkesinde kurduğumuz, geleceğin bilim yıldızlarının yetiştirileceği TÜBİTAK Fen Lisesi’nde geçen yıl eğitim almaya başlayan 90 öğrencimize bu sene 90 öğrencimiz daha eklendi. Gençlerimizi yapay zeka, nesnelerin interneti, bulut teknolojileri, 3B yazıcılar gibi trend teknolojilere hazırlayan Deneyap Teknoloji Atölyeleri sayısını Türkiye genelinde 66’ya çıkardık.

 

TÜBİTAK, beşinci yılında uluslararası bir festival haline gelerek, 26-29 Mayıs 2022 tarihlerinde Azerbaycan’da gerçekleştirilen TEKNOFEST’in ana paydaşlarından biri olmaya devam ediyor.  TEKNOFEST’in, 30 Ağustos-4 Eylül tarihlerinde Karadeniz’de gerçekleşecek ikinci durağında TÜBİTAK yine birbirinden renkli ve heyecanlı, bilim ve teknoloji odaklı 15 yarışmanın yürütücülüğünü üstleniyor.

 

TÜBİTAK Bilim ve Teknik dergisinin 1998 yılında başlattığı ve Antalya Saklıkent’te düzenlenen Ulusal Gökyüzü Gözlem Şenliği, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın himayelerinde uluslararası boyut kazandı ve bu sene 4 farklı ilimizde Gökyüzü Gözlem Etkinliği coşkusu devam ediyor.

 

TÜBİTAK olarak insan kaynağına yaptığımız yatırımların, Türk gençlerinin olimpiyatlarda kazandığı başarılar ile taçlanmasını görmek mutluluk verici oldu. Uluslararası ve Bölgesel Bilim olimpiyatlarında öğrencilerimiz 2021 ve 2022 yıllarında toplam 12 Altın, 42 Gümüş, 44 Bronz Madalya ve 7 Mansiyon ödülü alarak ülkemizi onurlandırdı.

 

Tüm bu desteklerin yanında bilim ve toplum faaliyetleri ile popüler bilim dergi ve kitapları yayımlamakta, bilim merkezleri kurmakta, bilim şenlikleri ve bilim fuarları başta olmak üzere TÜBİTAK bünyesinde çeşitli destek programları da yürütmekteyiz; ulusal ve uluslararası yarışlar düzenlemekte ve bu kapsamda yılda yaklaşık 18 milyon kişiye ulaşmaktayız.

 

TÜBİTAK araştırma merkez ve enstitülerimiz de ekosistemimiz ile beraber çalışıyor, stratejik alanlarda ekosistemin ulusal ve uluslararası başarısının artmasını sağlıyor; elde ettiği birikim ve teknolojileri sanayiye aktarmaya devam ediyor. Uydu, savunma, biyoteknoloji, ilaç ve aşı, nanoteknoloji, raylı sistemler, gıda, enerji, haberleşme sistemleri, nesnelerin interneti, uzay, kutup ve iklim araştırmaları vb. alanlarda kritik araştırmalar gerçekleştiriyorlar. Bu bağlamda ülkemizin 2023 yılı hedeflerine hizmet edecek kritik projelerde sona yaklaştık. TÜBİTAK’ın koordinasyonunda yerli ve milli olarak geliştirilen gözlem uydumuz İMECE ve haberleşme uydumuz TÜRKSAT 6A’yı 2023 yılında uzaya fırlatmış olacağımızı paylaşmaktan memnuniyet duyuyorum. 2023 yılında aynı zamanda bir uzay yolcumuz uzaya gidecek.

 

Milli Teknoloji Hamlesi ve Yeşil Kalkınma Devrimi vizyonu ile ülkemizin 2023, 2053 ve 2071 yılı hedeflerine erişmesinde Ar-Ge ve yenilik boyutunda liderlik eden ve kolaylaştıran öncü kurumlardan birisi olmaya devam edeceğiz. Araştırma ekosistemindeki paydaşların gücünü kendi gücümüze katarak “birlikte çalışma, birlikte öğrenme ve birlikte başarma” yaklaşımıyla tüm paydaşlarla yakın etkileşim ve paylaşım içinde ilerleyeceğiz.

 

Bu süreçte Kurumumuza her zaman desteğini sunan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mustafa Varank’a ve bu imkanların bilim ve teknoloji temelli gelişmelere dönüşmesini sağlayan değerli paydaşlarımıza ve araştırmacılarımıza teşekkür ediyorum. Bu duygularla, güçlü ve lider bir ülke olma yolunda ekosistemimizle beraber el ele vererek daha nice çığır açıcı bilimsel ve teknolojik gelişmeleri birlikte başaracağımıza inanıyor ve Başkanı olmaktan dolayı gurur duyduğum TÜBİTAK’ın 59. kuruluş yıldönümünü coşkuyla kutluyorum.

 

Prof. Dr. Hasan Mandal

TÜBİTAK Başkanı



kaynak: tubitak.gov.tr