Çığır açan bir bulguda araştırmacılar, insanlarda kalp hastalıklarını etkili bir şekilde tedavi etmeye yardımcı olabilecek bir teknoloji geliştirdiler. Teknoloji, kalp krizi geçirdikten sonra farelerde kalp kaslarını onarıyor ve aynı zamanda onları başarılı bir şekilde yeniliyor. Houston Üniversitesi’nden araştırmacılar, mutasyona uğramış transkripsiyon faktörlerini farenin kalbine iletmek için sentetik bir haberci ribonükleik asit (mRNA) kullandılar. Transkripsiyon faktörleri, DNA’nın RNA’ya dönüşümünü kontrol eden proteinlerdir.
Yayınladıkları çalışmada, Kardiyovasküler Yaşlanma Dergisiekip iki mutasyona uğramış transkripsiyon faktörünün, Stemin ve YAP5SA’nın farelerde kalp kası hücrelerinin veya kardiyomiyositlerin replikasyonunu artırmak için yakın çalıştığını göstermek için bir deney yaptı.
“Yapmaya çalıştığımız şey, kardiyomiyositleri daha kök hücre benzeri bir duruma ayrıştırmak, böylece yenilenebilmeleri ve çoğalabilmeleri.” söz konusu Siyu Xiao, Ph.D mezunu ve çalışmanın ortak yazarı. Başka bir ortak yazar Dinakar Iyer’e göre, Stemin transkripsiyonunun deneylerinde bir oyun değiştirici olduğu kanıtlandı. Stemin, kardiyomiyositlerde kök benzeri özellikleri tetiklerken, YAP5SA, miyositlerin daha fazla replikasyonu ile sonuçlanan organ büyümesi üzerinde çalışır.
Stemin ve YAP5SA’nın farenin kalbi üzerindeki etkilerini gösteren araştırmacılar, ayrı bir tespitte, transkripsiyon faktörlerinin hasarlı kalbi onardığını gösterdi. Faktörler enjekte edildikten sonra miyositlerin 24 saat içinde en az 15 kat çoğaldığını gözlemlediler.
“Her iki transkripsiyon faktörü enfarktüslü yetişkin fare kalplerine enjekte edildiğinde, sonuçlar çarpıcıydı. Laboratuar, kalp miyositlerinin bir gün içinde hızla çoğaldığını, kalplerin ise bir sonraki ay boyunca çok az yara iziyle normale yakın kardiyak pompalama işlevine kavuştuğunu buldu.” söz konusu Robert Schwartz, çalışmanın baş yazarı.
Xiao’ya göre, tedavide mRNA kullanmak, birkaç gün içinde kaybolduğu için flakon tesliminden daha iyiydi. Ek olarak, viral vektörler kullanılarak hücrelere gen tedavisi verildiğinde, kolayca durdurulamayacağı için bazı biyogüvenlik endişeleri de beraberinde gelir.