Güneş bir kırmızı deve dönüşerek Dünya’yı yuttuğunda önümüzdeki 5 milyar yıl içinde ne olacak? Bilim adamları uzun zamandır bu soruyla boğuşuyorlar. Bu olay insan ırkının evrenden yok olmasına neden olacak mı? Yoksa türleri bu kıyametten kurtarmanın bir yolu var mı? İnsanlar için bir sonraki yuva olabilecek uygun bir gezegene yıldızlararası yolculuk, insanlığı kurtarmanın varsayımsal bir yoludur. Ancak, gerçekte mümkün mü? Böyle bir gezegen bulsak bile, uzay gemileriyle seyahat etmek, ona ulaşmak için yüzlerce, binlerce yılımızı alacaktı.
Bu, insanların yeni bir ev bulmasının birkaç nesil alacağı anlamına gelir. Bununla birlikte, yakın tarihli bir araştırma makalesi, yıldızlararası seyahatin uzay gemileri olmadan bile mümkün olabileceğini öne sürüyor.
Yeni bir araştırma makalesi yayınlanan içinde Uluslararası Astrobiyoloji Dergisi dünya dışı medeniyetlerin başka bir yıldız sistemine seyahat etmek için uzay gemilerine ihtiyaç duymayabileceğini söylüyor.
Houston Community College’da Fizik ve Astronomi Profesörü olan yazar Irina Romanovskaya, makalesinde, teorisine göre, dünya dışı ve yabancı uygarlıkların, gezegen sistemlerini ziyaret etmek, keşfetmek ve kolonileştirmek için yıldızlararası ulaşım olarak serbest yüzen gezegenleri kullanabileceğini yazdı. Bu serbest yüzen gezegenler, haydut gezegenler olarak da bilinir.
Romanovskaya, serbest yüzen gezegenleri kullanarak yıldızlararası göç ve kolonileşme için varsayımsal dünya dışı uygarlıkların tekno-imzalarını ve eserlerini ve bunların tekno-imzalarını ve eserlerini takip etme yollarını önerdiğini de sözlerine ekledi.
Yazara göre, haydut gezegenler sabit yüzey yerçekimi ve büyük miktarda alan ve kaynak sağlama yeteneğine sahiptir.
2021’de araştırmacılar, Samanyolu’nun bir bölgesinde 70 ila 170 haydut gezegen keşfettiler. 2020’de yapılan bir araştırma, galaksimizde 50 milyar kadar haydut gezegenin varlığını öne sürdü.
Yazar, yıldızlararası seyahat için haydut gezegenlerin kullanılabileceği dört senaryoyu açıkladı. Ancak, “serbest yüzen gezegenlerin varoluşsal tehditlerden kalıcı bir kaçış yolu olarak hizmet etmeyebileceğini” belirtti.
İlk senaryo, dünya dışı bir uygarlığın ana dünyasına yakın geçen haydut bir gezegenle ilgilidir. Bunun meydana gelme sıklığı, genel olarak haydut gezegenlerin sayısına göre belirlenir.
İkinci senaryoda, teknoloji, bir uygarlığın evine daha yakın olan haydut bir gezegene rehberlik etmek için kullanılır. Yeterli teknolojiye sahiplerse, kendi Oort Bulutlarından bir nesne seçebilirler ve eğer varsa, onu gezegenlerinin etrafında güvenli bir yörüngeye göndermek için bir itme sistemi kullanabilirler.
Üçüncü senaryo, ikincisine çok benzer. Aynı zamanda medeniyetin güneş sisteminin en uzak noktalarından bir beden içerir. Romanovskaya, örnek olarak güneş sistemimizin küçük gezegeni Sedna’yı gösteriyor.
Dördüncü senaryo ayrıca Sedna benzeri nesneleri de içerir. Bir yıldız ana diziden ayrılıp genişlediğinde, ölmekte olan yıldıza yerçekimsel olarak bağlı kalmak yerine, nesnelerin sistemden fırlatıldığı kritik bir mesafeye ulaşılır.
Haydut gezegen, bu koşulların hiçbirinde kalıcı bir ikametgah değil, sadece bir cankurtaran botu.