Batı, internetin geleceği için ortak bir konumu pekiştirdi. (Bağlayıcı olmasa da) bir deklarasyon aracılığıyla, dünyanın dört bir yanındaki liberal demokrasiler herkes için ücretsiz bir internetin arkasında toplanıyor.
27 Nisan’da, 3 sayfalık bir belge için oldukça iddialı bir isim olan İnternetin Geleceği Bildirgesi imzalandı. İmzacılar arasında Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği ve Büyük Britanya ve Japonya da dahil olmak üzere diğer 32 AB üyesi olmayan ülke yer alıyor.
Belge, tarafların “bağlanabilirliği, demokrasiyi, barışı, hukukun üstünlüğünü… insan hakları ve temel özgürlükleri” teşvik eden “tüm insanlık için birbirine bağlı tek bir iletişim sistemi” olarak ortak bir internet vizyonuna yönelik çalışma taahhüdünü temsil ediyor. .
İlk hedef, devlet müdahalesi ve düpedüz sansürle rutin olarak flört eden birçok otokratik ülkede internetin ne hale geldiğiyle taban tabana zıttır. Çin, Büyük Güvenlik Duvarı aracılığıyla interneti kapsamlı bir şekilde düzenlemesiyle ün kazandı.
Rusya da benzer şekilde, özellikle Ukrayna’yı işgal ettikten sonra interneti dizginleme arayışına girdi. Sosyal medya sitelerinin ve çevrimiçi haber kaynaklarının askıya alınması, Putin hükümetinde artık yaygın bir olay.
Batı’nın bu endişe verici emsallere karşı çıktığını görmek güven verici. Parçalanmış bir internet veya uzmanların deyimiyle “splinternet”, böl ve yönet kavramına tehlikeli bir yaklaşımdır.
Bu nedenle, imza sahiplerinin “açık, özgür, küresel, birlikte çalışabilir, güvenilir ve güvenli bir İnterneti sürdürme” taahhüdü. Son kısım özellikle dikkat çekicidir. Ağ tarafsızlığı ile tehlikeli uygulamaların sürdürülmesi arasında ince bir çizgi vardır.
Bu nedenle Bildirge, hükümetlerin internet kullanıcılarının gizliliğini ve güvenliğini aktif olarak koruma ve geliştirme ihtiyacını vurgulamaktadır. Hata yapmayın – AB ve ABD için internet özgür olmalı, ancak düzenlemeye tabi olmalıdır.