Z kuşağı teknoloji, sosyal açıdan dikkatli ve kendi özerkliğini kazanmaya istekli. Bunlar 1995 ile 2010 yılları arasında doğan gençler ve 2025 yılına kadar dünya nüfusunun üçte birine ve şirket insan kaynaklarının dörtte birine ulaşacakları tahmin ediliyor. Bu yüzden şirketler onlara giderek daha fazla yatırım yapıyor, ancak genellikle iletişimde bunların yanlış anladığı, bütçeleri ve reklam kampanyalarını geçersiz kıldığı. İşte geleceğe ayak uydurmak için bilmeye değer on kelime, çünkü onları daha iyi bilmek, onlarla etkili bir şekilde etkileşime girebilmek anlamına geliyor.
1) Çevre Kaygısı: çevresel yıkımın kronik korkusu. GenZ, bu konuda şimdiye kadarki en dikkatli nesil olarak tanımlanıyor. Belki de neredeyse abartılıyor, o kadar ki, Swt araştırma enstitüsü tarafından yakın zamanda yapılan bir anket, iklim değişikliğinin genç İtalyanların %64’ü için bir endişe nedeni olduğunu gösteriyor. Gelecekte yollar, girişimler, kâr amacı gütmeyen kuruluşlar ve marka iletişim kampanyaları bu dinamik etrafında gelişecektir.
2) İş-Yaşam Dengesi: Gittikçe daha fazla genç yeni bir şirketin önünde iş-yaşam dengesinin nasıl olduğu konusunda bazı meslektaşlarından veya gelecekteki meslektaşlarından bilgi istiyor. Röportajın içinde bile giderek daha fazla ortaya çıkıyor, öyle ki birçok İK uzmanı yakında bunun öncelikli bir konu haline geleceğini tahmin ediyor. Genç adaylar biraz daha az kazanmayı tercih edecek, ancak bu paranın tadını ailece çıkaracak zamanları olacak. “İşkolik” şirketler uyarılır.
3) Taksitli: Özellikle gençler arasında ölçülemez bir şekilde yayılan bir trend, tasarımcı kemerinden hafta sonu gezisine kadar her türlü nesneyi ertelenmiş bir şekilde satın almaktır. Belki aynı zamanda finansal eğitim eksikliğini de ifade eder, ancak İtalya dışında da var olan bir eğilime tanıklık eder. Örneğin Çin’de, 2 ertelenmiş ödemeden 1’inin GenZ’nin erkek çocukları tarafından yapıldığı tahmin edilmektedir.
4) Geçmişe özlem: hiç yaşamadığın bir şeyi özlemek. Garip bir duygu, ancak giderek daha fazla genç insan tarafından gözlemleniyor. Web’de arama yaptığınızda, bu durumu tanımlayan “Anemoia” gibi kelimeler bulacaksınız. Konserler, büyük partiler, aşk mektupları ve arkadaşlar arasındaki yalnız anlar gibi daha analog bir geçmişin videolarına ve hikayelerine melankoli ve nostaljiyle bakan, internetle doğmuş bir kuşağı ilgilendiriyor. Açık konuşalım, geri dönmeyeceklerdi, ancak GenZ’lerin çoğu günlük yaşamlarında bir parça “eski yaşam” istiyor. Zorluk, nasıl yapılacağını bulmaktır.