Cep telefonları, kablosuz telefonlar veya Bluetooth hoparlörler gibi yönlendirici ve kablosuz cihazlar elektromanyetik alanlar (EMF) oluşturur. Bu radyasyondan kaçmak giderek zorlaşıyor. WLAN artık süpermarketlerde bile mevcut. Elektrosmog mümkün olduğu kadar düşükse, en azından kendi dört duvarınızda, herhangi bir zarar veremez.
Federal Radyasyondan Korunma Dairesi’ne göre, bilim son 30 yılda hastalık belirtileri ile elektromanyetik alanlar (EMF) arasında bir bağlantı kuramamış olsa da, Almanların yüzde bir ila ikisi kendilerini elektro-duyarlı olarak tanımlıyor. Bununla birlikte, elektromanyetik aşırı duyarlılık ne Almanya’da ne de Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından bir hastalık olarak sınıflandırılmamaktadır.
EMF üreten daha fazla cihaz
Bununla birlikte, insanların elektrik ve elektromanyetik alanları algılayabildikleri kanıtlanmıştır, sonuçta sürekli olarak bunlarla çevriliyiz – ayrıca dünyanın manyetik alanı veya kendi ürettiğimiz elektrik alanları gibi doğal kaynaklı alanlar tarafından. Aşağıdakiler, yapay olarak üretilen tüm EMF için geçerlidir: vücuttaki yük ne kadar düşükse, o kadar iyidir – bu tür alanlar için sağlığa zarar vermeyen sınır değerler olsa bile.
Dairede veya evde elektromanyetik alanlar boldur. Bu, çalışması için elektrik gerektiren cihazlara ek olarak, WLAN’a kablosuz olarak veya başka bir şekilde bağlanan tüm cihazları da içerir. (örn. Bluetooth, DECT veya LTE aracılığıyla). Ve bunlardan daha fazlası var: kablosuz telefonlara artık televizyonlar, elektrikli süpürgeler, Bluetooth hoparlörler, bebek monitörleri, uzaktan kumandalı panjurlar, akıllı ısıtma sistemleri vb. katılıyor.
1.) Kullanılmadığı zaman cihazları kapatın
Elbette: Kıvılcım çıkarmayan ve elektrik çekmeyen cihazlar radyasyon yaymaz. Bu nedenle, belirli durumlarda ihtiyaç duyulmayan bazı cihazları kapatmayı düşünün. Bir örnek: Geceleri akıllı telefonunuzda uçak modunu etkinleştirebilirsiniz. Örneğin indirilmiş bir sesli kitap için çalar saat veya ses çalma gibi işlevler çalışmaya devam eder.
Akımla çalışan cihazlardan kaynaklanan elektrosmogu azaltmak için, çoklu prizlerden bilindiği gibi şebeke devre kesicilerini kullanabilirsiniz. Devre kesici, elektrikçi tarafından sigorta kutusuna takılır. Anahtar, tüm odalar için şebeke voltajını ayırır. Ayrı odalardan birinde bir cihaz devreye girer girmez elektrik otomatik olarak tekrar akar.
Şebeke şalterindeki tek sorun: Bekleme modunda olan veya sürekli güç gerektiren cihazlarda çalışmamasıdır. Şebeke anahtarı, WLAN yönlendiricinin güç kaynağına bağlı olduğu oda için çalışmıyor.
2.) İletim gücünü azaltın
WLAN radyasyonunu başka yollarla azaltabilirsiniz. Yönlendiricinin günün her saatinde iletmesini sağlamak yerine, WLAN, örneğin gece yarısı ile sabah altı arasında, serbestçe seçilebilen bir süre için çoğu cihazda devre dışı bırakılabilir. Yönlendirici WiFi’yi otomatik olarak kapatacak ve tekrar açacaktır.
Birçok yönlendirici, iletim gücünü azaltma işlevi de sunar. Bu, örneğin WiFi sinyalini belirli odalara odaklamanıza ve yatak odasını atlamanıza olanak tanır.
3.) Akıllı telefonlar, sinyal gücü ve kablolama
Ancak, minimum sinyal gücü her zaman bir avantaj değildir. Örneğin, cep telefonu alımı zayıfsa, akıllı telefonun iletim gücünü artırması gerekir. Bu nedenle, cep telefonunuzu yalnızca yeterince güçlü bir ağ varsa kullanın.
Temel olarak kablolama, radyo iletiminden daha az elektromanyetik radyasyona neden olur. Bu nedenle ev ofisindeki PC, yönlendiriciye LAN veya Elektrik Hattı (güç kablosu aracılığıyla İnternet) üzerinden bağlanmalıdır. Kabloların ekranlamasına bir göz atın: Ekranlama ne kadar iyi olursa, elektrosmog o kadar az olur.
Ayrıca ilginç: Cep telefonlarının SAR değeri hakkında bilmeniz gerekenler
4.) DECT standardına dikkat edin
Tabii ki, tamamen radyo olmadan çalışmıyor. Bu nedenle örneğin telsiz telefon veya bebek telsizi alırken sinyallerin kablosuz olarak nasıl iletildiğine veya iletim gücünü azaltıp azaltamayacağınıza dikkat edin.
Ağırlıklı olarak kablosuz telefonlar için kullanılan DECT standardı, genellikle bir akıllı telefondan daha yüksek aktarım gücüne sahiptir. Bu nedenle, bir DECT telefonun baz istasyonu, yalnızca siz gerçekten arama yaparken iletim yapmalıdır. DECT aracılığıyla sürekli sinyal iletmeyen bir bebek telsizi bulun. Bebek telsizinin “Blue Angel” sertifikasına sahip olması da zarar vermez.
5.) Mesafenizi koruyun
Elektromanyetik alanın kaynağı ne kadar uzaktaysa, radyasyonu o kadar düşük olur. Bir bebek monitörü yataktan yaklaşık bir ila iki metre uzağa yerleştirilmelidir. Akıllı telefonunuzla arama yaparken bir kulaklık kullanın – tabii ki bir kablo ile, aksi takdirde kulaklık ve akıllı telefon arasındaki Bluetooth iletimi ile vücudunuza yakın ek bir EMF’niz olur.