Avrupa Veri Koruma Denetçisi (EDPS), Avrupa Birliği genelinde Pegasus casus yazılımının kullanımının genel olarak yasaklanması için çağrıda bulundu.
Raporlar, EDPS’nin Pegasus’un ne olduğunu, nasıl çalıştığını, nasıl kötüye kullanıldığını, düzenleyici bir çerçeveye nasıl geri getirilebileceğini ve neler olabileceğini ayrıntılı olarak anlattığı “Modern casus yazılım hakkında ön açıklamalar” adlı bir rapor yayınladığını iddia ediyor. AB bu konuda gereğini yapmalıdır.
Pegasus, İsrailli şirket NSO Group tarafından geliştirilen bir casus yazılımdır. Saldırganın kurban tarafında sıfır tıklama ile bir uç noktayı tehlikeye atmasına, kişisel veriler, fotoğraflar, mesajlar ve GPS konumu dahil olmak üzere cihazın tamamına erişim sağlamasına ve kimlik hırsızlığını sadece yapmasına izin verdiği için güçlü bir yazılım parçasıdır. olası kullanım durumlarından biridir.
Ayrıcalığı kötüye kullanmak
NSO, bunu yalnızca hükümetlere sattığını ve yalnızca terörizm ve ulusal güvenliğe yönelik benzer tehditlerle mücadele amacıyla kullanıldığını iddia ediyor. Bununla birlikte, çok sayıda rapor, bazı hükümetlerin gazetecileri, insan hakları aktivistlerini ve eylemleri iktidardaki rejimden başka kimseye tehdit olarak tanımlanamayan diğer kişileri hedef alarak ayrıcalığı kötüye kullandığını ileri sürdü.
Raporda EDPS, Pegasus ve benzeri kötü amaçlı yazılımların yasaklanmasının “temel özgürlüklerin yanı sıra demokrasi ve hukukun üstünlüğü” için de gerekli olduğunu öne sürüyor.
Yine de EDPS saf değil, bu tür casus yazılımların yararlı olabileceği durumlar olduğunu kabul ediyor. Ancak bu durumda, hükümetler yasal kullanımı sağlamak için sekiz adım uygulamalıdır.
Bunlar arasında, gözetim önlemleri üzerinde demokratik gözetimin güçlendirilmesi, verilerin korunmasına ilişkin AB yasal çerçevesinin katı bir şekilde uygulanması, hem önceden hem de sonradan yargı denetiminin yapılması ve sivil toplumun farkındalık ve kamusal tartışmayı öne çıkarması için yetkilendirilmesi yer alıyor.
EDPS, “Bu tür herhangi bir tartışmanın merkezinde”, “yalnızca teknolojinin kendisinin kullanılması değil, aynı zamanda toplum olarak, insan onurunun temel unsuru olarak mahremiyet hakkına atfettiğimiz önem de olmalıdır” sonucuna varıyor.
Üzerinden: TechCrunch