Kripto kredi platformu BlockFi, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’ndan (SEC) ve birden fazla devlet menkul kıymet düzenleyicisinden devam eden soruşturmaları çözmek için 100 milyon dolar (kabaca 755 crore) ödemeyi kabul etti. SEC, kripto borç veren BlockFi’nin, mevduat sahiplerinin maruz kaldığı risk seviyesini yanlış bir şekilde tanımladığını ve cezayı açıkladığını iddia ediyor. Bu aynı zamanda bir kripto para firmasına verilen en büyük ceza ve bir kripto şirketinin 1940 tarihli ABD Yatırım Şirketi Yasası’nın kayıt hükümlerini ihlal etmekle suçlandığı ilk ceza olacak.
“BlockFi, BIA (BlockFi Faiz Hesabı) yatırımcılarına kredi portföyündeki risk düzeyine ilişkin önemli bir yanlış beyanda bulunmuştur.” Emir SEC Sekreteri Vanessa Countryman tarafından imzalandığını belirtti. “BlockFi, birçok web sitesinde kurumsal kredilerinin ‘tipik olarak’ aşırı teminatlı olduğunu, aslında çoğu kurumsal kredinin olmadığı bir açıklama yaptı.”
BlockFi yayınladı basın bülteni SEC cezasını onaylayarak, ancak SEC’in bulgularını kabul etmedi veya reddetmedi.
SEC bulguları, merkezileştirilmiş finansal teklifler ile merkezi olmayan finans (DeFi) kredi platformları aracılığıyla yapılanlar arasındaki temel farklardan birini aydınlatıyor; burada her mevduat sahibi ve borç veren için pozisyonlar ve koşullar, üstlerinde çalıştıkları blok zincirinde doğrulanabilir.
BlockFi, kullanıcıların bankalardan çok daha iyi getiri elde etmelerini sağlayan kripto varlık faiz hesapları sunar. Ancak, SEC bu faiz getiren ürünleri menkul kıymetler olarak ilan etti çünkü kripto varlıkları borç vermek ve getiri sağlamak için kullanılıyor.
BlockFi’nin sahip olduğu ayrıca açıklandı kripto endüstrisinde bir ilk olacak yeni, mevzuata uygun bir kredi ürünü kaydetmeyi planladığını söyledi.
Bununla birlikte, büyük ceza, büyük ölçüde merkezi olmayan borç verme ve ödünç alma platformlarından oluşan DeFi ekosistemine ağır bir darbe olarak görülüyor. Ile konuşmak TechCrunchkripto varlık avukatı Max Dilendorf, SEC’in esasen DeFi kredi verme iş modelini “sildiğini” söyledi.
Faiz getiren hesaplar sağlamak isteyen herhangi bir kripto platformunun esasen halka açık bir şirket haline gelmesi gerektiğini de sözlerine ekledi. Bu, büyük ölçüde merkezi olmayan özerk kuruluşlar (DAO’lar) tarafından işletilen DeFi’nin tam tersidir. İleriye dönük olarak, bu rotayı kullanmak isteyen firmaların, ilk halka arzı (IPO) başlatmaya benzer bir S-1 beyanı sunması gerekecek. Bu maliyet yoğun süreç, yatırımcıların akredite olmasını da gerektirir.