Yapay zeka, sesle kontrol, sanal gerçeklik… Tüm bu yenilikler, yarın neredeyse sıradan nesnelere dönüşen akıllı telefonlar, tabletler veya bağlantılı saatler gibi dijital günlük hayatımızın bir parçası olacak. Peki, bir sonraki dijital devrimin önünü açacak, bizleri bekleyen henüz bilinmeyen gelişmeler neler?

Ses kontrolü yakında modası geçmiş olacak

İletişim temel bir ihtiyaçtır: Bu nedenle, özellikle modern iletişim araçlarının son on yılda SMS’ten mesajlaşmaya veya görüntülü sohbetlere geçerek muazzam bir gelişme göstermesi şaşırtıcı değildir.

Peki bir sonraki devrim ne olacak? Dijital ve akıllı cihazların doğrudan beyinle ağ oluşturması. Bu, örneğin bir bilgisayarın veya akıllı telefonun beyin dalgalarıyla kontrol edilebileceği anlamına gelir. Daha sonra bir sensör kortekse bir bantla bağlanır, böylece elektriksel darbeleri eylemlere dönüştürülebilir.

Kulağa bilim kurgu gibi geliyor ama bu zaten bir gerçek: araştırmacılar, özellikle tıbbi nedenlerle, sinirsel arayüzler geliştirmeyi başardılar. Fransız startup’lar da beyni bir kontrol modülü olarak kullanmak için birkaç yıldır çalışıyorlar ve böylece eller serbest cihaz kontrolünün yolunu açıyorlar.

Sanal gerçekliği ve fiziksel gerçekliği birleştirin

Dijital ve gerçek dünyalar arasındaki bir tür küresel sanal gerçeklik olan metaverse, 2021’in sonundan beri insanların kafasında.

Bu teknoloji, böylesine birleşik bir dünyada neredeyse sınırsız olanaklar sunuyor ve video oyun sektörünün çok ötesine geçiyor: emlak ziyaretleri ve hatta sanal mağazalar… Örneğin, spor markası Vans metaverse’de ilk kaykayını piyasaya sürüyor.

Pandemi tarafından vurgulanan hibrit çalışma bağlamında, dijital işbirliği ve sanal toplantılar büyük katma değer sunuyor. Çoğu durumda, dijital bir toplantı yüz yüze bir toplantının yerini alabilir ve bu süreçte seyahat maliyetlerinden tasarruf sağlayabilir.

Böylece sanal toplantılar, giderek daha fazla dijital hale gelecek yeni bir çalışma dünyasının temel taşını temsil ediyor. Başkalarından uzak durmanın gerekli olduğu bir zamanda, metaverse kavramı, gelişmek için ideal koşulları sunar.

Sanal ve fiziksel gerçekliklerin birleştiği ve bir arada var olduğu hibrit yaklaşımlar, yakında özellikle işyerinde ve aynı zamanda eğlence sektöründe de norm haline gelecek. “Deneyimler” artık gerçek olarak değil, sanal olarak algılanacaktır.

Elbette tüm bu gelecek vizyonlarının da sınırları var. Gelişmekte olan teknolojilerin sorumlu bir şekilde kullanılmamasına ilişkin potansiyel bir risk vardır. Sanal ve fiziksel dünyalar daha da iç içe geçerse, bu teknoloji potansiyel olarak gözetleme ve kontrol için kullanılabilir. Bununla birlikte, bazı gerçekler de var: Önümüzdeki yıllarda, teknolojik gelişmeleri herkesin yararına kullanmalarını sağlamak için düzenlemek için daha fazla çaba gösterilmesi gerekecek.



genel-15

Bir yanıt yazın