Gelecekteki iş yerinin neler getireceğini kimse kesin olarak söyleyemez, ancak pek çok insanın en azından zamanın bir kısmında evden çalışmaya devam ederken aynı zamanda şirket merkezinde veya şirkete ait başka bir tesiste de bazı işler yapacağına dair güvenli bir bahis. Bu hibrit çalışma modeli hem çalışanlara hem de işverenlere hitap ediyor çünkü esneklik sağlıyor ve hatta ofis malzemeleri, gayrimenkul, kamu hizmetleri ve diğer alanlarda maliyetleri düşürebiliyor.
Bu tür bir ortam aynı zamanda zorluklar da sunar. Örneğin, çalışanlar bir konumdan diğerine geçerken, kuruluşlar çalışan cihazlarını nasıl koruyabilir, ağlara ve verilere güvenli erişim sağlayabilir ve cihazlarda ve bulutta uygulamaların doğru kullanımını nasıl sağlayabilir?
Hibrit çalışma ortamlarını yönetmeyi kolaylaştırmanın bir yolu, birleşik uç nokta yönetimi gibi teknolojileri devreye almaktır. UEM platformları, bir kuruluşta kullanılan tüm uç nokta cihazlarını yönetmek için merkezi bir arayüz sağlar. UEM, şirketlerin mobil cihazları, dizüstü bilgisayarları, masaüstü bilgisayarları, yazıcıları, giyilebilir cihazları ve Nesnelerin İnterneti (IoT) cihazlarını tek bir yönetim konsolu üzerinden yönetmesine yardımcı olabilir.
Araştırma firması Gartner’da Dijital İşyeri Altyapı ve Operasyonlar kıdemli direktör analisti Tom Cipolla, “Uzaktan ve hibrit çalışmanın hızla benimsenmesi, son kullanıcı bilgi işlem grupları üzerinde yeni teknolojiyi hızla uygulamak, yama düzeylerini iyileştirmek ve uyumluluğu artırmak için baskıyı artırdı” diyor. . “UEM araçları, tüm cihaz işlemlerini tek bir platformda birleştirerek bu ekiplerin bu baskıya yanıt verme yeteneğini artırıyor.”
Cipolla, bir UEM yaklaşımı olmadan, faaliyetleri kendi benzersiz başarı tanımlarıyla koordine etmek için birden fazla ekibe ihtiyaç duyulduğunu ve bunun da kurumsal çapta başarısız yama uygulamalarına, yavaş yazılım dağıtımlarına ve tutarsız cihaz yönetimi uygulamalarına yol açtığını söylüyor.