En Az Gelişmiş Ülkelerin; bilim, teknoloji ve inovasyon alanındaki kapasitelerini güçlendirmek ve teknoloji transferi gerçekleştirmelerini kolaylaştırmak adına kurulan BM Teknoloji Bankası ile gerçekleştirilen iş birliği töreni Gebze’de düzenlendi. TÜBİTAK’ın Türkiye adına ev sahipliğini yürüttüğü törene TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal ile birlikte BM Teknoloji Bankası Direktörü Taffere Tesfachew, Dışişleri Bakanlığı Çok Taraflı Ekonomik İşler Genel Müdürü Büyükelçi Esen Altuğ ve TÜBİTAK MARTEK A.Ş. Genel Müdürü Mehmet Ali Okur katıldı.

Törende konuşan TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal “Bu iş birliği sürdürülebilir kalkınma ekseninde sonuç ve etki odaklı uygulama için yeni bir aşamayı ve kilometre taşını temsil ediyor.” dedi.

“2030 Gündemine giden yolda, bilim, teknoloji ve inovasyon yoluyla hızlandırılmış bir yetkilendirme ve dönüşüme ihtiyacımız var.” vurgusu yapan Mandal,  “BM Teknoloji Bankası ile imzalanan bu anlaşma artan aciliyetle küresel ve bölgesel zorluklar bağlamında sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin gerçekleştirilmesine yönelik devam eden bağlılığımızı temsil ediyor.” ifadelerini kullandı.

“Daha Akıllı Kalkınma için Zamana Karşı Yarış” konulu UNESCO Bilim Raporu’nun, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak için kapasite geliştirmenin önemini vurguladığını kaydeden Mandal, “Gelir grupları ve bölgeler arasında kesişen stratejik teknolojilerdeki bilgi çıktısının büyümesinde artışlar olduğunu gözlemliyoruz. Yine de sağlık ve huzur, ekonomi, temiz enerji ve iklimin dahil olduğu araştırma alanlarında eşit olmayan artışlar var. Genel olarak bu ilerleme, sürdürülebilir kalkınmaya sıçramak için gerekli olan daha geniş etkiyi desteklemek için yeterli değil. Teknoloji Bankası’nın çalışmaları ve ekosistemlerde teşvik edeceği yaklaşımlar bu bağlamda daha da önem kazanıyor. Daha akıllı ve daha sürdürülebilir bir gelecek için, sürdürülebilir kalkınmayı destekleyen hedefe yönelik, birlikte yaratma yaklaşımlarıyla Ar-Ge kaynaklarının niceliğini, kalitesini ve yönünü artırmaya ihtiyacımız var.” değerlendirmesinde bulundu.

“Birlikte geliştirmeye dayalı iş birliği fırsatları büyük önem kazanıyor”

Pandemiden iklim değişikliğine kadar tüm dünyayı etkileyen küresel ve bölgesel güçlüklerin olduğu bir zamanda, birlikte geliştirmeye dayalı iş birliği fırsatlarının büyük önem kazandığının altını çizen Mandal, “TÜBİTAK olarak, özellikle yeşil, kapsayıcı ve sürdürülebilir kalkınma için bilime dayalı, birlikte yaratma odaklı bir yaklaşımla ekosistemimizi harekete geçirmeye kararlıyız. Güçlükleri ortak geleceğimiz için fırsatlara dönüştürmekte başarılı olmak, ancak tüm ekosistemde yaygın bir seferberlik ile mümkün olacaktır.” dedi.

TÜBİTAK olarak BM Teknoloji Bankası ile aktif olarak birlikte çalıştıklarına dikkat çeken Mandal,  “İş birliği çerçevemize dayanarak, bilim, teknoloji ve inovasyon (STI) alanlarındaki kapasiteleri hızlandırmayı hedefliyoruz. Ayrıca TÜBİTAK Gebze Yerleşkesi, araştırma merkez ve enstitülerimizin yanı sıra TÜBİTAK Marmara Teknopark’ın da sunduğu olanaklara bir geçit sağlamaktadır. Bu konum, Türkiye’nin daha geniş ekosisteminin yanı sıra Ar-Ge ve üretim değer zincirinde entegre, uçtan uca bir iş birliği sağlar.” değerlendirmesinde bulundu.

“Uluslararası iş birlikleri gelişimi beraberinde getiriyor”

Prof. Dr. Mandal uluslararası iş birliklerine yönelik de bilgi verdi: “Birlikte geliştirme ve birlikte başarma stratejik yaklaşımı, ikili bilimsel ve teknolojik iş birliğimizde de uygulanıyor. Ayrıca Yüksek Kurul Toplantısı’na ev sahipliği yaptığımız D-8 On Yıllık Yol Haritası’nda Bilim, Teknoloji ve İnovasyonun desteklenmesi, ikili iş birliklerimiz arasında yer alıyor. Ayrıca TÜBİTAK, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri için ortak yaratım temelli fırsatlar için çalıştığımız Uluslararası Bilim Örgütleri İttifakı’nın (ANSO) hem kurucu hem de Yönetim Kurulu üyesidir.”

“BM Teknoloji Bankası vizyonumuz, sürdürülebilir kalkınmaya doğru ilerlemenin daha fazla çaba ve daha yoğun iş birliği gerektirdiği kritik zamanlarda En Az Gelişmiş Ülkeler için yeni fırsatları bir araya getirmek ve hayata geçirmektir.” vurgusu yapan Mandal,  “Etkileşimlerimizi artırmanın, iş birliği modellerini geliştirmenin ve çözümlerin teknoloji ihtiyaçları ile eşleştirilmesini ve birlikte yaratma için deneyimlerin paylaşılmasını desteklemenin faydasını görüyoruz. BM Teknoloji Bankası, En Az Gelişmiş Ülkeleri bilim, teknoloji ve inovasyon yoluyla gerçek anlamda güçlendirmek için önemli fırsatlar sunuyor.” dedi.

“Gerçek sürdürülebilir kalkınma En Az Gelişmiş Ülke kavramını dönüştürdüğümüz bir gelecek gerektiriyor”

TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Mandal, “Teknoloji Bankası’nın kilometre taşları, En Az Gelişmiş Ülkelerin sürdürülebilir kalkınması için hayati önem taşıyor. Beklenen etkileri, sonuçları ve temel performans göstergelerini içerecek stratejik plan ve kaynak seferberliği stratejisine uygun olarak yıllık değerlendirme raporlarında yeni başarılar bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.

Mandal, gerçek sürdürülebilir kalkınmanın, En Az Gelişmiş Ülke kavramının dönüştüğü bir gelecek gerektirdiğini vurgulayarak “Gerçek sürdürülebilir kalkınma, Ar-Ge ve inovasyonun yeni potansiyelleri ve olasılıkları keşfetmek için ortak bir yön sağladığı bir geleceği gerektirir. Yenilenen anlaşmanın bu yönde birçok yeni fırsatın önünü açacağına eminim.” değerlendirmesinde bulundu.

BM Teknoloji Bankası Direktörü Taffere Tesfachew törende yaptığı konuşmada anlaşmadan duyduğu memnuniyeti vurguladı. Özellikle TÜBİTAK’ın katkılarıyla en az gelişmiş ülkelere teknoloji transferi yapılmasının önemine işaret eden Tesfachew BM Teknoloji Bankası -Türkiye ilişkilerinin daha da gelişeceğini belirtti.

Türkiye Cumhuriyeti hükümeti adına törene katılan Büyükelçi Esen Altuğ da anlaşmadan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Altuğ konuşmasında Türkiye olarak en az gelişmiş ülkelere özellikle teknoloji transferi konusunda destek olunacağını vurgulayarak, BM Teknoloji Bankası’nın Gebze kampüsünde yer almasının önemine işaret etti.



kaynak: tubitak.gov.tr

Bir yanıt yazın