Günümüzün dijital güvenlik ortamı tek kelimeyle tanımlanabilir: karmaşık. Gerçekten de tehditler gitgide daha çok sayıda ve gelişmiştir, uyumluluk gereksinimleri tanımlanamaz ve karmaşıktır, güvence altına alınması gereken altyapılar belirsizdir. Başka bir deyişle, uygulamaları, verileri ve tedarik zincirini güvence altına almak artık tam zamanlı bir işten daha fazlası ve ne yazık ki şirketler buna ayak uydurmak için mücadele ediyor.
güvenlik sorunu
DevOps ekiplerinden mühendisler, sınırsız bir ortamda gelişir ve otomatikleştirilmiş sürekli entegrasyon sunucuları, geliştirme ve testlerin tam özerklik içinde gerçekleştirilmesine olanak tanır. Bu nedenle, güvenlik zorunlu olarak tüm ekibe aynı şekilde sağlanmalıdır: pratik, mühendisler tarafından her zaman erişilebilir, şeffaf ve verimli.
Bununla birlikte, güvenlik genellikle bir darboğaz olarak kabul edilir, çünkü kendilerini birden çok uygulama sürümü ve birçok geliştirici ekibiyle iletişim halinde bulanlar genellikle birkaç uzmandır. Ekipler arasındaki bu eşitsizlik nedeniyle, taleplerin seviyesi doymuş ve gecikmeler birikiyor.
DevOps ekiplerinden bağımsız bir AppSec ekibinin kullanımı artık karmaşık, hatta tehlikelidir, çünkü bu yöntemle mümkün olan otomasyon sayesinde, uygulama ekipleri yavaş düzeltme önerileri eşliğinde haftalık olarak yeni iyileştirmeler veya değişiklikler yayınlar. Uygulama güvenliği bu durumda gerçek bir darboğazdır.
Kurtarma için entegrasyon ve otomasyon
Bu nedenle güvenlik ekipleri ve geliştiriciler artık birbirlerinden bağımsız değil, birlikte çalışmalıdır. Gerçekten de geliştiricilerin yardım alabilmek için yanıtları beklemeleri veya çalışmalarını kesintiye uğratmaları gerekmemeli, tam tersine, anlayabilecekleri ve anlamaları gereken, her şeyden önce kendilerinin yapılandırabileceği ve kullanabileceği güvenlik çözümleriyle donatılmalıdır.
Ayrıca, bu araçların, işe alımdan teslimata, kod girdiklerinde IDE’lerine ve ayrıca kod kaldırma taleplerine kadar çalışma biçimleriyle bütünleşmesini sağlamaya da ihtiyaç vardır. Diğer bir deyişle, tüm testlerin ve doğrulamaların anında ve kesin bir yorum üretebilmesi sağlanmalıdır. DevOps yönteminin benimsenmesi gibi, DevSecOps da mümkün olduğunca etkili olabilmek için kurum kültürünün ayrılmaz bir parçası olmalıdır.
DevSecOps yaklaşımının faydaları
DevOps ekipleri için en büyük zorluklar, rekabet eden öncelikler, standart araçların eksikliği ve geliştirme ile güvenlik ekipleri arasındaki işbirliği eksikliğidir. Nitelikli AppSec uzmanlarını ve geliştiricilerini bulmak ve elde tutmak zor olsa da, dış kaynaklı, üçüncü taraf ve açık kaynak kodunun güvenliğini sağlamak DevOps ekipleri için ek bir zorluk oluşturur. Mevcut geliştirme yöntemleri, daha hızlı yayın döngüleri ve uygulamaların daha hızlı üretime alınması için artan baskı anlamına gelir; bu da uygulama güvenliği üzerinde inkar edilemez bir etkiye sahiptir.
Siber saldırıların kalıcı tehditler olduğu bir zamanda, şirketlerin uygulama güvenliğini otomatikleştirmelerini sağlayacak DevSecOps yaklaşımını benimsemeleri artık şart. Daha sonra, güvenlik konusunda daha hızlı geri bildirimle birlikte uygulamaların hızlı bir şekilde teslim edilmesini sağlayan bir “sola kaydırma” kültürü oluşturmak mümkün olacaktır. DevSecOps yöntemi, kod taramaları gibi tüm manuel güvenlik süreçlerini otomatikleştirmeye yardımcı olur ve daha hızlı yanıt ve düzeltme sağlar. Müşterileri rahatlatacak bir şey, ama hepsinden önemlisi, güvenliğini daha da güçlendirerek şirketin sürdürülebilirliğini sağlamak.