Microsoft, NASA’nın uzayı daha etkili bir şekilde keşfetmesine yardımcı olabilir. Daha kesin olmak gerekirse, uzayda uzay aracıyla etkileşime girmek daha verimlidir.
NASA şu anda bu amaç için Derin Uzay Ağı’nı (DSN) kullanıyor. Bunlar ABD, İspanya ve Avustralya’da bulunan radyo antenlerinin kompleksleridir. Ağ, ajansın cihazlarıyla sürekli iletişim halinde kalmasını sağlar.
NASA, bu sistemin tek başına kullanımına yönelik planlamanın birçok sınırlama ile ilişkili olduğunu belirtiyor. Özellikle, ağdaki her anten, güneş sisteminin kenarında bulunan uzay araçlarıyla eşit derecede iletişim kuramaz. Ve James Webb Teleskobu veya Perseverance gezici gibi görevler, Dünya’ya geri iletmeleri gereken büyük miktarda yüksek hassasiyetli veri nedeniyle sistemde artan bir yük oluşturur.
Sonuç olarak, NASA, bilim insanlarının her hafta gönderdiği yüzlerce iletişim talebini önceliklendirmek ve planlamak için önemli bilgi işlem kaynaklarını tahsis etmelidir.
Microsoft’un yardımcı olabileceğini düşündüğü yer burası. Kaynak, şirketin NASA’nın klasik bilgisayarları kullanarak DSN kullanımını planlama sorununu çözmek için kuantum algoritmalarını optimize ederken öğrendiklerinin bir kısmını uyguladığını söylüyor. Projenin başlangıcında, şirketin DSN’yi programlaması iki saat sürdü. Microsoft, Azure ağlarını kullanarak programı 16 dakikada oluşturdu. Detayları henüz belli olmayan bir başka “özel çözüm” bunu iki dakikada yapmayı mümkün kıldı.
Microsoft, saatler yerine dakikalar içinde program yapabilmenin NASA’nın daha esnek olmasına izin vereceğini söylüyor. Microsoft, sistemin ihtiyaç duyduğu tüm özellikleri elde etmesi için daha fazla çalışması gerektiğini söylüyor, ancak bir gün, aya ve güneş sisteminin ötesine seyahati içeren daha karmaşık görevleri başlatmaya hazırlanan bir ekibe yardımcı olabilir.