6. Ulusal Antarktika Bilim Seferinde Kullanılacak Milli Teknolojilerin Tanıtım ve Teslim Töreni Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Ankara Valisi Vasip Şahin, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Kutup Araştırmaları Enstitüsü(MAM-KARE) Müdürü ve Sefer Koordinatörü Prof. Dr. Burcu Özsoy, TÜBİTAK SAGE Müdürü Gürcan Okumuş, ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Prof. Dr. Haluk Görgün, HAVELSAN Genel Müdürü Dr. Mehmet Akif Acar ile TÜRKSAT Uydu Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Dr. Selman Demirel’in katılımlarıyla TÜBİTAK Feza Gürsey Konferans Salonu’nda gerçekleşti.
“Hedefimiz Antarktika Anlaşmasında “Danışman Ülke” statüsü kazanarak orada bayrağımızı dalgalandırmak ve beyaz kıtanın geleceğinde söz sahibi olmak”
Törende konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, savunma sanayiinden dijital teknolojilere, elektrikli araçlardan uzay çalışmalarına kadar birçok alanda büyük ve güçlü Türkiye’yi inşa etmek üzere çalışmalar yürütüldüğüne dikkat çekti. Bakan Varank, “Kutup araştırmaları da bu vizyonla yürüttüğümüz önemli faaliyetlerden biri.” dedi.
Varank, “Hedefimiz Antarktika Anlaşmasında “Danışman Ülke” statüsü kazanarak orada bayrağımızı dalgalandırmak ve beyaz kıtanın geleceğinde söz sahibi olmak.” ifadelerini kullandı.
2017 yılından bu yana kıtaya beş bilim seferi düzenlendiğini hatırlatan Bakan Varank, 22 Ocak’ta da 20 kişilik bir ekiple altıncı sefere çıkılacağını kaydetti. Varank, “Bunun kutup bilimlerine gönül verenler için çok heyecan verici bir süreç olduğunun farkındayım. İnanın ben de en az sizin kadar heyecanlıyım.” ifadelerini kullandı ve kutup seferine katılmak istediğini de belirterek “İnşallah Bakanlıktan sonra nasip olur sefere çıkmak.” temennisinde bulundu.
“Kutup çalışmalarında, ülkemizin ön sıralarda yer almasından gurur duyuyorum”
Kutupların doğal bir laboratuvar hüviyetinde, dünyanın geçmişine ve bugününe ışık tutan çok önemli alanlar olduğuna işaret eden Bakan Varank, “Burada yapılacak her keşif doğanın, canlıların ve yer kürenin anlaşılması noktasında çok kıymetli. İklim değişikliği başta olmak üzere birçok sorunun çözümü de aslında burada gizli. “Dolayısıyla ben de, tüm dünyayı ilgilendiren sonuçlar doğurabilecek bu çalışmalarda, ülkemizin ön sıralarda yer almasından gurur duyuyorum.” dedi.
Ekibin yaklaşık bir buçuk aylık zorlu bir yolculuk yapacağını belirten Varank, “Bilim aşkı aslında böyle bir şey! Her türlü zorluğu göze alıp, ailelerinde ayrılıp, ülkemiz adına, insanlık adına yeni kesiflere imza atabilmek. Ben bu vesileyle bir kez daha kendilerini yürekten tebrik ediyorum. Sağ salim gidip eve dönmelerini ve çok başarılı sonuçlar elde etmelerini diliyorum.” ifadelerini kullandı.
“Nasıl ki bugün kutup araştırmacılarımızı sefere uğurluyoruz, çok yakın bir gelecekte astronotlarımızı da uzaya uğurlayacağız”
Bakan Varank “Nasıl ki bugün kutup araştırmacılarımızı sefere uğurluyoruz, çok yakın bir gelecekte astronotlarımızı da uzaya uğurlayacağız. Biz buna yürekten inanıyoruz.” vurgusu yaptı.
Sefer boyunca Yer Bilimleri, Canlı Bilimleri ve Fiziki Bilimler alanlarında yürütülen tam 14 proje kapsamında detaylı araştırmalar yapılacağına dikkat çeken Bakan Varank, projelerin 29 kurumun iş birliğinde yürütüleceğine vurgu yaptı.
“Uluslararası iş birliklerimiz yeni başladığımız kutup araştırmalarında ne kadar büyük bir mesafe kaydettiğimizi de gösteriyor”
Uluslararası iş birliklerinin de altını çizen Bakan Varank, “Biri Portekiz’den biri de Bulgaristan’dan olmak üzere 2 yabancı araştırmacı ekibe dahil edildi. Bizim 2 Türk araştırmacımız da zaten hali hazırda Güney Kore’ye ait bir istasyonda çalışmalarını sürdürüyor. Bu durum, henüz çok yeni başladığımız kutup araştırmalarında ne kadar büyük bir mesafe kaydettiğimizi de gösteriyor aslında.” dedi.
“Milli Teknoloji Hamlesi ruhuyla ve yerli imkanlarla geliştirilen birçok teknolojik ürünü test edilmek üzere sefer ekibinin hizmetine sunuyoruz”
Varank, “Milli Teknoloji Hamlesi ruhuyla ve yerli imkanlarla geliştirilen birçok teknolojik ürünü test edilmek üzere sefer ekibinin hizmetine sunuyoruz. Ben şahsen bu adımı kutup çalışmalarının ve diğer birçok bilimsel araştırma projesinin geleceği açısından çok kıymetli buluyorum.” ifadeleriyle seferin önemine dikkat çekti.
Kutuplardaki çalışmaların çok zorlu hava şartları altında gerçekleştiğine işaret eden Bakan Varank, “Bu nedenle hem ekibin güvenliği açısından hem de çalışmaların kalitesi açısından burada kullanılacak makine ve teçhizatın yetkinliği çok önemli. Dolayısıyla, eğer bu makine teçhizat konusunda dışa bağımlı iseniz çalışmalarınızın sürdürülebilirliği büyük risk altında. Bunları sürekli dışardan aldığınızda büyük bir maliyet ortaya çıkacaktır. Daha da önemlisi, bu teknolojik ürünleri temin ettiğiniz yerler çok rahatlıkla size yaptığı tedariği sonlandırabilir. Kutup araştırmaları da hem üretebileceği ekonomik değer bakımından hem de prestij bakımından büyük bir potansiyele sahip. Bu nedenle burada yoğun bir uluslararası rekabet söz konusu. Çalışmalarınızın belli bir safhaya ulaştığını gören rakiplerinizin, bunu sekteye uğratmak için böyle bir yola başvurmayacağını garanti edemezsiniz.” diye konuştu.
“Bu seferlerde ekiplerimizin kullanacağı yüksek teknolojili makine ve teçhizatı yerli ve milli imkanlarla üreteceğiz”
“İşte biz de ülkemizin, bu alanda ‘ben de varım’ iddiasını güçlendirmek için kutup çalışmalarımızı milli teknoloji vizyonumuzla harmanlıyoruz. Ülkemizi kritik teknolojilerin pazarı değil üreticisi yapma hedefiyle atığımız adımlara kutup çalışmalarını da dahil ediyoruz.” diyen Varank, “Uydu, haberleşme, havacılık ve savunma sanayimizin yıldız kurumları ile önemli iş birlikleri geliştirdik. Böylece bu seferlerde ekiplerimizin kullanacağı yüksek teknolojili makine ve teçhizatı yerli ve milli imkanlarla üreteceğiz.” ifadelerini kullandı.
Varank, bu etkinin sadece kutup çalışmalarıyla sınırlı kalmayacağını ve savunma sanayii ve bilgi-iletişim teknolojileri başta olmak üzere diğer birçok alana sirayet edeceğini kaydetti. Bakan Varank son olarak bu seferde 5 değerli kurum tarafından geliştirilen çok önemli ürün ve hizmetlerin ekibe eşlik edeceğini belirterek ayrıntıları paylaştı.
“TÜBİTAK; Türkiye’nin, Antarktika’nın ve Arktik’in geleceğinde ve kutupların korunmasında söz sahibi olması amacıyla uzun süredir faaliyet yürütüyor”
Açılış konuşmasını yapan TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal konuşmasında son yıllarda iklim değişikliği ve çevre kaynaklı sorunların dünyayı ve Türkiye’yi daha fazla etkilediğini vurgulayarak, bu sorunların karmaşık, dinamik ve değişken yapıda olmaları sebebiyle tek bir disiplin ve tek bir bakış açısıyla çözülmelerinin imkansız olduğuna değindi. Prof. Dr. Mandal, TÜBİTAK olarak farklı disiplinlerin birlikte çalışmasına olanak sağlayan “birlikte çalışma, birlikte geliştirme ve birlikte başarma” anlayışıyla bu karmaşık, dinamik ve değişken sorunlara çözüm ürettiklerini ifade etti.
TÜBİTAK’ın Türkiye’nin, Antarktika’nın ve Arktik’in geleceğinde ve kutupların korunmasında söz sahibi olması amacıyla uzun süredir faaliyetler gerçekleştirdiklerini dile getiren Mandal, Türkiye’nin bilimsel araştırma ve teknoloji üretimi hususunda öncü ülkeler arasında yer almak için 2017’de Cumhurbaşkanlığı himayesinde ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı uhdesinde Antarktika’ya ilk ulusal bilim seferini düzenlediğini anımsattı. 2019 yılında TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Kutup Araştırmaları Enstitüsü’nün (MAM KARE) kurulmasıyla kutuplar alanındaki çalışmaların farklı bir boyut kazandığını belirten TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, “TÜBİTAK MAM KARE’nin kurulmasıyla birlikte Ulusal Kutup Bilim Programı doğrultusunda Kutup bölgelerine gerçekleştirdiğimiz bilim seferlerimizin koordinasyonunu T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız ile birlikte yürütmeye başladık.” ifadelerini kullandı.
“Yerli ve milli imkanlar ile geliştirilen “ısıl pil”ler savunma sanayimizde dışa bağımlılığı ortadan kaldırdı”
Mandal 22 Ocak’ta altıncısı gerçekleştirilecek seferin önemine de değinirken, ülkemizin farklı kurum ve kuruluşlarının milli ürünlerle sefere destek olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Mandal bu ürünler arasında yer alan ve TÜBİTAK tarafından yerli ve milli imkanlar ile geliştirilen “ısıl pil”lerin savunma sanayimizde dışa bağımlılığı ortadan kaldırdığını belirtti. TÜBİTAK Savunma Sanayii Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü (SAGE) tarafından geliştirilen ısıl pillerin Bilim Seferi’nde kullanılmasıyla pek çok avantaj sağlayacağını dile getiren Mandal, “Bu pillerden elde edilecek ısı enerjisi sayesinde, araştırma ekibinin acil durumlarda ihtiyaç duyacağı ısınma ve sıvı su ihtiyacı karşılanabilecek.” dedi.
Isıl pillerin uzun raf ömrü, bakım gerektirmeme, kısa sürelerde yüksek enerji sağlama, hızlı tetiklenme, kendi kendine tükenmeme, yüksek güvenilirlik, geniş çalışma sıcaklık aralığı, zorlu çevresel koşullara dayanıklılık gibi özellikleriyle alternatiflerinden ayrıldığına dikkat çeken Mandal, “-90 derecede bile kendisinden beklenen performansı sağlayabilen ısıl piller, diğer pil teknolojilerinin çalışamayacağı Antarktika’nın aşırı soğuk iklim koşullarında, özellikle acil durumlarda görevini sorunsuz şekilde yerine getirecek.” açıklaması yaptı. Uzun raf ömrü ile Antarktika koşullarında 20 yıldan daha uzun süre depolanabilecek ısıl pillerin hiçbir bakım ihtiyacı olmadan 20 yıl sonra dahi başlangıçtaki enerji seviyesini muhafaza edebildiğini de vurgulayan TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Mandal, bu alanda yaptıkları tüm çalışmaların, Türkiye’nin teknolojik gelişmeleri takip eden bir ülkeden ziyade, bu teknolojileri kendi kaynaklarıyla üreten ve geliştiren bir ülkeye dönüştüğünü gösterdiğini belirtti.
TÜBİTAK olarak bu teknolojileri geliştirmek ve üretmek kadar bu alanda çalışmalar yürütecek nitelikli insan kaynağını oluşturmayı da amaçladıklarının altını çizen Mandal, bu amaçla “Kutup Şenliği”, Kutup Bilimleri Çalıştayları gerçekleştirdiklerini ve TEKNOFEST kapsamında yürüttükleri 2204-C Lise Öğrencileri Kutup Araştırma Projeleri Yarışmasıyla gençlerin bu alandaki projelerini desteklediklerini anlattı.
Mandal son olarak Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu kritik teknolojileri sağlayan tüm kuruluşlara, Bilim Seferinde iletişim desteği sağlayacak Anadolu Ajansı’na ve çalışmalarda desteğini hiçbir zaman esirgemeyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’a teşekkür etti.
Sefer Koordinatörü Prof. Dr. Burcu Özsoy, sefere ilişkin detayları paylaştı
6. Ulusal Antarktika Bilim Seferi Sunumu ile seferin detaylarını paylaşan TÜBİTAK MAM Kutup Araştırmaları Ensitüsü (KARE) Müdürü ve Sefer Koordinatörü Prof. Dr. Burcu Özsoy ise 22 Ocak-3 Mart 2022 tarihleri arasında gerçekleştirecek sefere ilişkin bilgi verdi. Seferin COVID-19 tedbirleri altında gerçekleşeceğinin altını çizen Özsoy, yedisi Canlı Bilimleri, dördü Yer Bilimleri ve üçü Fiziki Bilimler alanında olmak üzere, 29 farklı kurum iş birliği ile gerçekleştirilecek olan toplam 14 projeye ilişkin detayları paylaştı.
Yabancı iş birliklerine de değinen Prof. Dr. Özsoy, “2 Türk Araştırmacı Güney Kore’ye ait King Sejong Antarktik İstasyonu’nda çalışmalarını sürdürmektedir, Bulgaristan ve Portekiz’den birer araştırmacı da Altıncı Ulusal Antarktika Bilim Seferi’nde bizimle birlikte görev alacaklar.” bilgisini paylaştı.
Zorlu koşullarda TÜBİTAK SAGE ısıl pilleri katkı verecek
“SAGE olarak tasarım, geliştirme ve üretim yeteneklerinin tamamına sahip olduğumuz ısıl pilimiz, zorlu çevresel koşulların hüküm sürdüğü kutup bölgesinde, 6.Ulusal Antarktika Bilim Seferi’nde görev almak üzere yola çıkıyor.“ diyen TÜBİTAK Savunma Sanayii Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü (SAGE) Müdürü Gürcan Okumuş, yerli ve milli olarak Türk mühendisler tarafından geliştirilen ve üretilen yüksek teknoloji ürünü ısıl pillerin ileri seviye güvenilirlik, en az 25 yıl raf ömrü, bakım gerektirmeme, hızlı tetiklenme gibi özelliklerine vurgu yaptı.
Okumuş, “-90°C gibi aşırı düşük sıcaklıklarda da tam kapasite ile görev yapabilmesi ile alternatifsiz güç kaynağı olan piller, Dünya’nın en soğuk noktası olan ve zorlu iklim koşullarıyla bilinen Antarktika’da, acil, hızlı ve güvenilir elektrik enerjisi ihtiyacı durumunda, kullanıma hazır olacak, yapılan bilimsel araştırmalara ve geliştirmelere katkı sağlayacaktır.” dedi.
ASELSAN’dan Antarktika ekibine telsiz desteği
ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Haluk Görgün de Türkiye adına TÜBİTAK önderliğinde Antarktika’da yapılan çalışmaları büyük bir heyecan, merak ve gururla takip ettiklerini söyledi.
ASELSAN olarak Antarktika’ya test ve kullanım amaçlı Telsiz ve Modüler Mobil Tekrarlayıcı Telsiz sistemleri gönderdiklerini belirten Görgün, yerli ve milli imkanlarla geliştirilen, en zorlu koşullarda test edilen haberleşme ürünlerinin, çok zorlu bir sahada bilim insanlarının güvenilir destekçisi olacağını kaydetti. Antarktika’ya 15 adet gönderdikleri tasarım ödüllü 3700 el telsizlerinin ASELSAN’ın kendi sınıfında en başarılı haberleşme ürünlerinden olduğuna dikkati çeken Görgün, “Telsizlerimiz dünyadaki birçok zorlu ortamda gösterdiği başarısına bir yenisini katarak kutupların zorlu ortamında da ekiplerimizin can yoldaşı olacak.” dedi.
Görgün, sistemlerin kesintisiz çalışabilmesi için yüksek verimli güneş panelleriyle enerji üreten, kurulumu iki kişi tarafından yapılabilen “Taşınabilir Hibrit Güç Destek Birimi”nin de bilim insanlarına elektrik altyapısının olmadığı Antarktika’da enerji desteği vereceğini sözlerine ekledi.
HAVELSAN GNSS alıcısını tanıttı
HAVELSAN Genel Müdürü Mehmet Akif Nacar da TÜBİTAK MAM KARE yetkilileriyle, TEKNOFEST 2021’de ilk görüşmeleri yaptıklarını hatırlatarak, 4 ay gibi kısa bir sürede HAVELSAN GNSS alıcısını geliştirdiklerinin ve bunun ilk kez Antarktika’daki milli kutup seferinde kullanılacağının altını çizdi.
HAVELSAN GNSS alıcısının, GPS, Galileo, Beidu, Glonass, QZSS gibi birçok farklı ülkenin uydularını kullanarak konum hesaplama yaptığını ve küresel kapsama alanı sağladığını belirten Nacar, “HAVELSAN GNSS alıcısı, gerçek zamanlı konum, hız ve zaman bilgisi ile kesintisiz çalışma performansı sunuyor.” ifadesini kullandı.
Ürünleri sefer ekibine Bakan Varank teslim etti
Konuşmaların ardından ürünleri sefer koordinatörü Prof. Dr. Burcu Özsoy’a teslim eden Bakan Varank, “Bu teknolojileri geliştiriyor olmak ve alanda deneyebilmek kurumlarımıza büyük bir avantaj sağlıyor. Bugün denenmiş ürünleri pazara çıkardığınızda nasıl fark olduğunu biliyorsunuz. Firmalarımızın ürünlerini test etmesini çok önemsiyorum. En zor testlerden birini Antarktika’da ASELSAN, HAVELSAN ve SAGE gerçekleştirecek. İnşallah kalıcı üssü kurabilirsek orada gider beraber test ederiz.” ifadelerini kullandı.