Ofisler bir süre daha boş kalacak. Önümüzdeki Ocak ayından itibaren haftada en az 3 gün ve mümkünse 4 gün uzaktan çalışma zorunlu olacak. Ve bu en az 3 haftadır dün Jean Castex duyurdu. Bu da 10 çalışandan 4’ünü ilgilendiriyor.
Şimdiye kadar uzaktan çalışma zorunlu değil, tavsiye ediliyordu.
Gerçek şu ki, tele-çalışma artık profesyoneller tarafından yaygın olarak kullanılmaktadır. Çalışma Bakanlığı tarafından yaptırılan yakın tarihli bir anket, evden kolayca çalışabilen çalışanların %60’ının 13 Aralık haftası gibi erken bir tarihte bunu yaptığını belirtiyor.
Tele-çalışmanın zorunlu olduğu pozisyonların tanımı kesinleşmemiştir.
Kontrol durumunda, iş müfettişleri çalışanların uzaktan çalışması gerektiğine inanırsa, işveren çalışan başına 2.000 Euro’ya kadar para cezası ile karşı karşıya kalır. Tele-çalışmanın zorunlu olduğu pozisyonların tanımının kesinleşmediği görülecektir.
Uzaktan çalışmanın kitlesel olarak uygulanması, herkes için geçerli olan bazı kuralları hatırlamak için de bir fırsattır.
Örneğin, işverenin tele-çalışma günlerinde restoran biletlerini kaldırması yasaktır. Ev hapsi döneminde bile, uzaktan çalışan bir çalışan, kendi şirketinde çalışıyormuş gibi aynı haklara sahip olmalıdır.
İşveren artık ekiplerinin uzaktan çalışmasının yarattığı maliyetleri üstlenmek zorunda değil
Buna ek olarak, 2017’den beri, işverenin ekiplerinin uzaktan çalışmasının yarattığı maliyetleri karşılaması gerekmemektedir. Gerçek şu ki, uzaktan çalışma %100 vergilendirilirse, şirket çalışanından bilgisayar ekipmanına yatırım yapmasını isteyemez.
Son olarak, tele-çalışma çalışanı, çalışma saatleri bakımından kendi şirketinin tesislerinde çalışırken sahip olduğu haklara sahiptir. Mola ve öğle yemeği zamanı hakları değişmeden kalır. Çalışanın bağlantıyı kesme hakkını garanti altına almak için saatler açıkça belirlenmelidir.